Z Kuşağı telefonlarındaki haber uygulamalarına neden ilgisiz?
Araştırmacılar, Z Kuşağı olarak adlandırılan 18-24 yaş aralığındaki kişiler üzerinde 'telefonlarıyla saatler geçiren gençlerin neden haber uygulamalarını neredeyse hiç kullanmadığı' sorusundan yola çıkarak gözlem yaptı.
Araştırmacılar, ABD ve İngiltere'deki genç yetişkinler ve Z Kuşağı olarak adlandırılan 18-24 yaş aralığındaki kişiler üzerinde bir gözlem yaptı. Gözlem, "Telefonlarıyla gün içinde saatler geçiren gençler neden haber uygulamalarını yok denecek kadar az sürelerde kullanıyorlar?" sorusuna yanıt arıyordu. Gözlemin sonuçları, The Washington Post'ta Rebecca Tan imzasıyla paylaşıldı.
CRI Türkçe'nin haberine göre, yapılan çalışma, genç yetişkinlerin gün içinde ortalama altı saat boyunca telefon kullandıklarını ancak haber uygulamalarına çok az girdiklerini ortaya koydu. İşte nedeni:
Genç kullanıcılar için telefon ekranlarındaki küçük kare kutular şeker ise, haber uygulamaları çiğneme gerektiren sakızlar anlamına geliyor. İngiltere merkezli Reuters Enstitüsü ve danışmanlık firması Flamingo Group'un paylaştığı yeni bir araştırma sonucu, haber uygulamalarının elbette telefon ekranlarında olduğunu ancak 18-35 yaş arasındaki gençlerin haber uygulamalarına girmektense daha "tatlı" olan sosyal medya uygulamalarını bu haber uygulamalarına tercih ettiğini ortaya koydu.
Raporda, Z Kuşağı olarak adlandırılan bu kuşağın New York Times veya The Washington Post'taki uygulamaları tıklamaya angarya gözüyle baktıkları belirtildi.
Araştırmacılar, dijital haber tüketimiyle ilgili 75 binden fazla kişinin incelendiği araştırmada İngiltere ve ABD'den 18 ile 35 yaş arasındaki 20 katılımcının telefon kullanımını izledi. İki hafta süren bu inceleme sonucunda gençlerin günde ortalama altı saatini telefon kullanarak geçirdikleri ancak bu sürenin yüzde 1'inden bile az bir süresini haber uygulamalarını kullandıkları belirlendi.
Gençler neden haber uygulamalarına ilgisiz?
Araştırmacılara göre genç yetişkinler ve 18 ile 24 yaş arasındaki Z Kuşağı'nın "dijital nesil" üyeleri "kusursuz, kesintisiz, kişiselleştirilmiş bir çevrim içi deneyim" beklentisine sahip ancak haber kuruluşları bu beklentileri sıklıkla karşılayamıyor.
Bu "kusursuzluk", uygulamanın kullanıcı deneyimini ve aynı zamanda haber kuruluşlarının kendilerini Instagram ya da Twitter gibi platformlara nasıl entegre ettiklerini ifade ediyor.
Flamingo Group'un konu üzerinde çalışan stratejistlerinden Matt Taylor, haber kuruluşlarının hâlâ doğru tonu bulmak için mücadele ettiğini söyleyerek, bir insan gibi düşünülebilecek bu uygulamaların hâlâ farklı ortamlarda nasıl davranacağını bilmediğini, bunu öğrenmeye çalıştığını ifade ediyor.
Taylor'a göre işin anahtar noktası, haber kuruluşlarının markalarını birden fazla platforma uyarlamasında yatıyor. Gençlerin sosyal hayatta da tüm birey ve organizasyonlardan beklediklerin bu içgüdüleri, interneti kullanma biçimlerinde de kendini gösteriyor.
"Maruziyet korkusu" en büyük nedenlerden biri
Haber kuruluşlarının gençler özelinde yaşadıkları bir diğer zorluk, uygulamaları sadece kullandıkları zamanla sınırlı kalmayan, neredeyse sürekli olarak bildirimlerle gelen bir "maruziyet" konusu.
Flamingo'nun Uygulamalı Veri Bilimi Başkanı Lucas Galan, "Bugün çevrim içi olmak, bu akışlara sürekli olarak maruz kalmak anlamına geliyor ve kullanıcılar için gerçekten de yorucu." ifadelerini kullanıyor.
Araştırmaya göre pek çok katılımcı geleneksel haber kuruluşlarını "olumsuz ve moral bozucu" buluyor, bu katılımcılar daha ziyade "sosyal medyada daha çok eğlenceli ya da keyif veren haberler arıyor".
Austin'daki Texas Üniversitesi'nde İletişim Profesörü olan Paula M. Poindexter, araştırmanın sonuçlarını onaylıyor ve kendi araştırmasına dayanarak gençlerin sadece haber uygulamalarından uzak durmakla kalmadığına aynı zamanda genel olarak haber okuma ilgilerinin azalmakta olduğuna işaret ediyor.
Artık gazete okuyan bir rol modelleri yok
Geçmişte çocukların gazete okuyan ebeveynlerini veya öğretmenlerini izleyerek, dolaylı yoldan haber okumanın yetişkin yaşamının önemli bir parçası olduğu mesajını aldıklarını vurgulayan Poindexter, sadece yeni kuşağın değil Amerikalıların çoğunun artık haberleri gazetelerden değil dijital platformlardan aldığını belirterek, "Artık çocuklar sürekli olarak telefonlarına bakan yetişkinleri izleyerek büyüyor ve bu yetişkinlerin telefonlarında hangi uygulamaları kullandıkları ile ilgili bir fikirleri olmuyor." derken, Pointdexter da konuyla ilgili olarak, "Artık gençlerin model alacakları bir haber okuyan kuşak yok." diye konuşuyor.
Flamingo'nun araştırmacıları, genç kitlenin artık daha duyarsızlaştıklarını ya da önceki araştırmalarda uzmanların iddia ettikleri gibi önemli gazetecilik için dikkat süresi ayırmadıklarını savunmadıklarını özellikle vurguluyorlar. Bununla ilgili olarak genç yetişkinler arasında daha uzun süreli öykülere ve podcast'lere yönelik artan ilgiye işaret ederek, bunun nitelikli habere yönelik "susuzluklarının" kanıtı olduğunu belirterek, onlara haberlerin doğru şartlarda ulaştırılması gerektiğinin altını çiziyorlar.
Uygulamalar daha basitleştirilmeli
Haber kuruluşlarının, uygulamalarını "Facebook veya Netflix gibi basit ve sezgisel" hale getirmelerinin gerektiği, raporda belirtilen bir diğer nokta. Markaların prestijlerini kaybetmeden bu platformları gençlerin yaşamlarına ve stillerine uygun hale getirmeleri gerektiği de vurgulandı.
Hulu ve FX'te haftalık bir belgesel kuşağı başlatan ve kısa süre önce Netflix'te yeni belgeseli "Diagnosis"in piliot bölümü yayınlanan New York Times ile Tik Tok hesabını yöneten Washington Post başta olmak üzere birçok kuruluş tam olarak bunu gerçekleştirmeye çalışıyor.
Tüm bu çabaların işe yarayıp yaramayacağı hâlâ cevabı belirsiz bir soru. Genç kullanıcıların haber tüketim alışkanlıklarını 10 yıla yakın süredir izleyen Pointdexter da haberlere aktif, anlamlı bir şekilde bağlılığın değişip gelişmediğini hâlâ çözemediğini sözlerine ekliyor.