Zevahiri: Tel Aviv de Müslümanların toprağıdır
El Kaide lideri Eymen ez Zevahiri, Kudüs konulu yeni bir sesli mesaj yayınladı.
El Kaide lideri Eymen ez Zevahiri, Kudüs konulu yeni bir sesli mesaj yayınladı.
Zevahiri ses kaydında ABD Büyükelçiliği'nin Doğu Kudüs'e taşınmasına tepki gösteriyor.
El Kaide liderinin "Tel Aviv'de Müslümanların toprağıdır" isimli mesajında şu ifadeler yer aldı:
"ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Doğu Kudüs’e taşıma kararının ardından büyük bir curcuna koptu.
Filistin’i pazarlayanlar ile peyk ve müstahdem devletler ilan ettiler ki: Bu en büyük müstekbirlerin anlaşmalarına ve kararlarına aykırıdır.
Filistin’i pazarlayanlara hitap etmiyorum, Müslümanların düşmanlarının müstahdemleriyken, kendilerini akidenin hâmisi ve Müslümanların koruyucusu olarak adlandıran devletlere de.
Her özgür ve şerefli Müslümana hitap ediyorum, ve onlara diyorum ki: Silah savaşını yapmadan önce bilinç savaşını gerçekleştirmemiz, vehimlerden kurtulmamız, düşmanı dostla karıştırmamamız, düşmanın planlarını idrak etmemiz ve önlerinden geri dönmememiz gerekiyor.
Ve Müslüman kardeşlerime, mücahidlere ve sadık ulemaya hatırlatma olarak; Birleşmiş Milletler’e üye olan İslam dünyasındaki tüm devletlerin, İsrail de dahil kendisine üye tüm devletlerin toprak bütünlüğünü tasdik eden Birleşmiş Milletler misakını imzalayarak İsrail’i tanımış olduğunu; ve -yine aynı imzayla- şer’i hükümleri terk ederek, 1948 bölünme kararını, 242 numaralı kararı ve diğer hezimet ve teslim kararları da dahil olmak üzere Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul'un hükümlerine razı olduklarını; bu devletlerden birçoğunun İsrail ile aleni ve resmi ilişkiler kurduğunu, buraların da Yahudilere terk etmenin haram olduğu İslam toprakları olmasına rağmen Tel Aviv ve Batı Kudüs’ün İsrail’e başkent olmasından razı olduklarını açıklığa kavuşturmak istiyorum.
Şeriat hakimiyetinden kaçınma ve Batı’yı razı etmeyi gözetme siyasetinin neticesi, din ve dünyanın kaybedilmesi neticesi oldu.
Müslüman kardeşlerim: Trump açık ve sarih. Ona karşı geri çekilme ve muhanedenin (barışma, sulh yapma Ç.N.) işe yaramayacağı, karşısında yalnızca davet ve cihad ile mukavemet edilebilecek çağdaş Haçlılığın hakiki yüzünü açığa çıkardı.
Bu hakikati cihadın öncüleri idrak etmişti, ve Şeyh Usame -rahimehullah- Amerika’nın “asrın Hubel’i”, Müslümanların ilk düşmanı olduğunu ilan etmişti ve kasem etmişti ki, “Filistin’de barış içinde yaşanmadıkça ve hatta tüm küfür orduları Muhammed sallallahu aleyhi vesellem’in topraklarını terk etmedikçe onlar güven içinde olmayı hayal dahi edemeyecekler.”
Öyleyse, bu Filistin’i ve tamamıyla İslam diyarını kurtarmanın, şeriatı hakim kılmanın, hilafeti ikame etmenin yolu budur; bu yol şeriatın hakimiyetine davetin, tevhid kelimesi etrafında birleşmenin ve Allah yolunda cihadın yoludur.
Ve bundan başka diğer her yol, az bir kazanım uğruna yahut (terörist olarak, Ç.N.) tasnif edilme korkusuyla büyük mücrimlerin önünde geri çekilir, bu yol dinin ve dünyanın kaybedilmesi yoludur.
Bugün Filistin’i ve diğer tüm Müslüman diyarlarını kurtarmak için muhtaç olunan şey, mücrim devletlerin bu tağuti düzenini inkar etmek, kelime-i tevhid etrafında birleşmek ve farklı cephelerde tek bir ümmet olarak davet ve cihad savaşını vermektir, en büyük mücrimlerin dikteleri önünde geri çekilen ayrılmış cemaatler olarak değil."
Kaynak: Mepa News