Mohamed Suliman

Mohamed Suliman

Sudan'daki soykırımı sona erdirmek için BAE'ye baskı uygulanmalı

Sudan'daki soykırımı sona erdirmek için BAE'ye baskı uygulanmalı

Sudan'da yaklaşık 16 ay önce Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında patlak veren savaş, yaklaşık 10 milyon kişinin zorla yerinden edilmesine ve on binlerce kişinin ölümüne yol açarak yıkıcı bir etki bıraktı. Her türlü bağlantıyı reddetse de, tüm raporlar Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Afrika Boynuzu'ndaki hakimiyetini genişletmek için stratejik bir çabanın parçası olarak şiddete büyük yatırım yaptığını gösteriyor.

Ülkedeki kendi çıkarlarının peşinde olan Abu Dabi, HDK paramiliter gücüne silah ve para aktararak büyük ölçekli zulüm ve katliamları kolaylaştırdı. BAE'ye şiddete sponsorluğunu ve savaş suçlularıyla işbirliğini sona erdirmesi için baskı yapmak amacıyla BAE ile bağlantılı kurumlar tecrit işlemlerine başlamalı.

BAE Sudan'da vekalet savaşını körüklüyor

HDK, esas olarak merkezi hükümetin Darfur ve Güney Kordofan'daki isyanla mücadele operasyonlarını desteklemek amacıyla 2013 yılında kötü şöhretli Cancavid milislerinin yeniden yapılandırılmasıyla ortaya çıktı. Sudan parlamentosu 2017 yılında milis gücün faaliyetlerini meşrulaştıran bir yasayı kabul etti. Milisler yıllarca sayısız suç ve zulüm işledi: Köyleri yok etmek, protestocuları öldürmek, cinsel ihlaller ve tecavüz, toplu katliamlar, etnik kökene dayalı cinayetler, yasa dışı gözaltılar, hastaneleri ve kiliseleri hedef almak, gazetecilere ve medya kurumlarına saldırmak.

BAE ile HDK arasındaki işbirliği Yemen savaşının başlangıcına kadar uzanıyor. Devrik Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir, HDK ve Sudan ordusu savaşçılarını ön saflarda konuşlandırmaya karar vermişti. Sonunda HDK lideri Muhammed Hamdan "Hemidti" Dagalo'yu güvenilir bir müttefik olarak bulan BAE, daha sonra paramiliter grubu desteklemeye başladı. HDK'ye para sağladı, HDK'nin sosyal medya ekibine ev sahipliği yaptı ve savaş ağasının diplomatik seyahatlerini ayarladı.

BAE milislere askeri destek de sağlıyor. Açık kaynak araştırmacıları sadece bir hafta içinde BAE'nin Çad'ın doğusunda kurduğu bir havaalanına üç hava sevkiyatı yaptığını tespit etti ki bu BM'nin Sudan'a uyguladığı silah ambargosunu açıkça ihlal eden bir hareketti. Bir BM raporunda BAE uçuşlarının, HDK tarafından kullanılan insansız hava araçları ve uçaksavar füzeleri de dahil olmak üzere son derece sofistike silah ve mühimmat artışıyla aynı döneme denk geldiği belirtildi. Son olarak Yale İnsani Yardım Araştırma Laboratuarı, bölgedeki HDK milislerine ölümcül yardım sağladığından şüphelenilen bir BAE kargo uçağı tespit etti.

Geçtiğimiz yıl New York Times, yaralı HDK savaşçılarının Abu Dabi'deki bir askeri hastanede tedavi edilmek üzere havadan nakledildiğini ortaya çıkarmıştı. Times'ın haberine göre "Birleşik Arap Emirlikleri mültecileri kurtarma kisvesi altında Sudan'da giderek tırmanan savaşta bir tarafı desteklemek için ayrıntılı bir gizli operasyon yürütüyor."

BAE'nin Sudan'daki ajandası

BAE, HDK milislerinin Sudan'da iktidarı ele geçirmesi halinde Abu Dabi'nin ülkedeki ekonomik ve siyasi çıkarlarını ilerletebileceğine inanıyor. Bunlar arasında daha fazla limanı ve tarım arazisini kontrol etmek ve Sudan'ı 30 yıldan uzun süredir yöneten Sudan'ın Müslüman Kardeşler bağlantılı siyasi İslami hareketinin iktidara dönüşünü engellemek yer alıyor. Bu hareket BAE'nin geleneksel siyasi düşmanı.

Buna ek olarak BAE, Rusya'nın kötü şöhretli Wagner paralı asker grubuyla koordinasyon halinde olan BAE'nin Libya'daki ana müttefiki General Halife Hafter'in yanında Libya'da savaşmak üzere daha fazla Sudanlı toplamayı hedefliyor. Çeşitli raporlar BAE'nin Libya'da Wagner'i finanse ettiğini, Wagner'in ise Sudan'da HDK 'ye silah sağladığını öne sürüyor.

İşin içinde doğrudan ekonomik teşvikler de var. Swissaid tarafından kısa süre önce yapılan bir araştırma, BAE'nin her yıl Sudan da dahil olmak üzere Afrika kıtasından kaçırılan yasa dışı altının en büyük alıcısı olduğunu ortaya koydu. Raporlar, HDK savaş ağası Hemidti'nin ailesi ile Sudan'ın altın ticareti arasında yakın bağlar olduğunu gösteriyor.

BAE'nin olanak sağladığı soykırım

BAE'nin HDK milislerine verdiği kesintisiz desteğin sonucu kanlı oldu. Milisler tarafından özellikle Darfur bölgesinde çok sayıda soykırım ve katliam gerçekleştirildi. Kasım 2023'te HDK, Ardamata'daki mülteci kamplarında yaşayan etnik Masalit halkına karşı altı gün süren bir saldırı başlattı. BM, onlarca kişinin topluca infaz edildiğini, kadınların tecavüze uğradığını ve binlerce kişinin şehri terk etmeye zorlandığını bildirdi.

Arap olmayan kabilelere yönelik vahşetinin şok edici bir örneğini sergileyen HDK milisleri, Batı Darfur'un El Cineyne kentinde bir soykırım daha gerçekleştirerek binlerce kişinin ölümüne ve yüz binlerce kişinin yerinden edilmesine neden oldu. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün yakın zamanda yayınladığı bir rapor, HDK üyelerinin burada tecavüz, yağma ve işkence gibi ciddi suçlar da işlediğini belgeledi.

Bölgede yeni bir soykırımı önlemeye yönelik uluslararası çağrılara rağmen, HDK şu anda bölgedeki mülteciler için son güvenli sığınak olan El Faşir'i kuşatmış durumda. HDK, Darfur'da pek çok kişinin kendileri için güvenli bir sığınak olduğunu düşündüğü mülteci kamplarına bile saldırdı ve buraları yok etti.

BAE'nin cezasız kalması

BAE'nin HDK'ye verdiği destek birçok gözlemci ve hak grubu tarafından tepkiyle karşılandı. Nisan ayında Refugee International, BAE'yi milisleri desteklemekten kaçınmaya çağıran ve BM Güvenlik Konseyi'nden müdahale etmesini talep eden bir bildiri yayınladı. ABD Senatörü Sara Jacobs, HDK'ye yardım etmeyi bırakana kadar BAE'ye ABD silah satışının yasaklanmasını öngören bir karar tasarısı sundu. Son olarak ABD Hazine Bakanlığı, Sudan'daki savaşla bağlantısı olan BAE merkezli birkaç şirketi bloke etti. Kongre de HDK'nin Darfur'da Arap olmayan kabilelere yönelik eylemlerini soykırım olarak ilan eden bir kararı değerlendiriyor.

Bu küresel tepkiye yanıt olarak BAE, HDK'yi desteklediğini reddeden bir dezenformasyon kampanyası başlattı ve savaşta hiçbir tarafı tutmadığını iddia ederek güvenilir ve bağımsız raporları reddetti. BAE'nin bu konuyla ilgili herhangi bir bağımsız soruşturmayı engellemek için çalıştığı görülüyor. BAE'nin müttefiki olan ve aynı zamanda BM'de Sudan adına kalem tutan İngiltere'nin, BAE'nin Sudan'ın HDK milislerini silahlandırmadaki rolüne yönelik eleştirileri bastırmaya çalıştığı bildiriliyor. İngiltere'nin talebi üzerine BM Güvenlik Konseyi de Sudan'ın BAE'ye yönelik şikâyetini görüşmek üzere yapacağı toplantıyı erteledi.

Darfur'da devam eden soykırımlar, insanlığa karşı işlenen en vahşi suçlardan birini ve insan hakları ile uluslararası hukukun çarpıcı bir ihlalini temsil ediyor. BAE'nin küresel kınamaya yanıt vermediği göz önüne alındığında, BAE'yi HDK milislerine desteğini sürdürmekten ve soykırımı finanse etmekten caydırmak için masadaki en güçlü çözüm artık tecrit.

BAE uzun zamandır sadece kâr elde etmek için değil, yumuşak güç oluşturmak için de dünyanın dört bir yanındaki çeşitli kurum ve girişimlere büyük yatırımlar yapıyor. Buna en iyi Amerikan üniversitelerindeki akademik kurumları finanse etmek de dahil. BAE, 1998'de kurulan ve yetişmekte olan liderlere bölgesel politikayı şekillendirmeleri için bir platform sağlayan benzersiz bir program olan Harvard Kennedy School'daki Orta Doğu Girişimi'ni kısmen finanse ediyor. BAE, iklim değişikliği sorunlarına uyum sağlamak için yerel çiftçilerle çalışmak üzere Gates Vakfı ile ortaklık kurdu. BAE'nin yönetici aile üyeleri Avrupa'da birkaç spor kulübü satın aldı ve ülke, Microsoft 'un Abu Dabi merkezli bir yapay zeka geliştirme girişimine yaptığı 1.5 milyar dolarlık yatırım da dahil olmak üzere teknoloji sektörünü genişletti. BAE'nin Birleşik Krallık'ta müzeler, su ve enerji şirketleri ve Kraliyet Filarmoni Konser Orkestrası'ndan British Museum'a kadar en iyi üniversiteleri içeren kayda değer finansal bağları da var.

Bu projelerin yatırımcıları ve liderleri, bir savaş milisini hiçbir rahatsızlık hissetmeden finanse eden ve sınırlı siyasi ve ekonomik hedeflere ulaşmak için korkunç soykırımlar gerçekleştiren bir devleti desteklemenin etik maliyetlerini anlamalı.

Bu elden çıkarma kampanyası popüler sanat ve kültür alanlarına da yayılmalı. Aktivistler son zamanlarda Gazze'ye desteğini açıkça dile getiren ABD'li rapçi Macklemore'a, BAE'nin HDK'yi desteklemedeki rolü nedeniyle planlanan Dubai konserini iptal etmesi çağrısında bulunuyor. Turistlere Dubai'yi ziyaret etmemeleri çağrısında bulunan bir başka kampanya da şu anda pek çok destekçi kazanmış durumda. Bu adımlar, geniş çaplı bir tecrit kampanyası için örnek teşkil etmesi gereken ilk adım niteliğinde.

BAE, HDK milislerini ve soykırımlarını destekleyerek küresel düzeni yeniden şekillendiriyor ve diğer kötü niyetli aktörlere, finansal yatırımlarının ve karanlık siyasi bağlantılarının kendilerini koruyacağını bilerek gelecekte başkalarına karşı benzer adımlar atabilecekleri mesajını gönderiyor.

Holokost, Srebrenitsa ve Ruanda gibi birçok soykırıma tanıklık etmiş olan dünya bu kez cesurca hareket etmeli. Elimiz kolumuz bağlı bir şekilde kenarda durmaya devam edemeyiz ve BAE'nin gözlerimizin önünde bir başka insanlık trajedisini finanse etmesine izin veremeyiz.


Analyst News'te yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Değerledirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 1708 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Mohamed Suliman Arşivi