Kompleks savaş, insani kriz: Yemen'de son durum
Çok kutuplu bir savaşın odağında olan Yemen, bir yandan da insani krizlerle boğuşuyor.
Yemen uzun bir süredir Ortadoğu'da savaşın değişmeyen merkezlerinden biri konumunda. Özellikle deniz ticareti ve enerji hatları bakımından oldukça stratejik bir noktada olan ülke, halihazırda İran ve Suudi Arabistan arasındaki güç mücadelesinin bir sahnesi haline gelmiş vaziyette.
Arap Baharı ve güç boşluğu
Ülke, Arap Baharı ile birlikte bölgede yükselen gerginliğin önemli adreslerinden biri oldu. Yemen'de 2011 yılında başlayan protestoları takiben ittifaklar ve ihanetler birbirini izledi. Dönemin Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'in devrilmesini takip eden güç boşluğunu dolduran unsur ise İran destekli Husiler (Ensarullah Hareketi) oldu.
Ülkenin başkenti Sana'nın kuzeyindeki Sada kenti Husilerin kalesi niteliğindeydi. Bu konumu oldukça etkili bir şekilde kullanan Husiler, başkent Sana ve çevresi başta olmak üzere ülkenin Kızıldeniz sahilini ve Yemen'in Batı kesiminin ciddi bir bölümünü ele geçirdi.
El Kaide Husilere karşı
Suudi Arabistan destekli Abdurrabu Mansur Hadi hükümeti İran destekli Husilere karşı durmakta oldukça zorlandı. Bu dönemde Husilerin doğuya doğru genişlemesinin önüne geçen en önemli etken ise "Arap Yarımadası El Kaidesi" oldu. El Kaide bu aşamada, Sünni ağırlıklı aşiretlerin de destek verdiği hükümet birliklerine yönelik saldırıları, kendi üzerine yönelen saldırılara karşılık verme sınırında bıraktı. Ve daha çok Husi güçlere yönelik saldırılara yöneldi.
Bu tutum grubun ülkede kendisine yönelik halk desteğini artırmasına ve faaliyet alanını genişletmesine yol açtı. Söz konusu güvenlik boşluğu döneminde grup Mukalla gibi önemli yerleşimleri ele geçirdi ve ülkenin Batı eyaletlerindeki faaliyetlerini ciddi oranda artırdı.
Suudi Arabistan müdahalesi
Bu tarihin ardından, Suudi Arabistan'ın Yemen'e müdahalesi ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de destek olduğu Arap Koalisyonu'nun 2015 yılı Mart ayında Mansur Hadi hükümetine destek olması Husilerin gerileyişi sürecini başlattı. Aden'e dek ilerleyen Husiler Arap Koalisyonu müdahalesi sonrası yavaş da olsa durmaya ve geri çekilmeye başladı. Bu tarihten itibaren ülkede sivil kayıpları da doruğa çıktı. Gerek Husilerin saldırılarında gerekse Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun hava ve kara bobmardımanlarında hayatını kaybeden sivillerin sayısı yüzlerle ifade edilmeye başlandı.
Arap Koalisyonu müdahalesi sonrası Suudi Arabistan ve Mansur Hadi hükümeti güçleri daha çok Husilere, Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı güçler de ABD birlikleri ile birlikte El Kaide'ye odaklanmaya başladı. Yemen'de Husilerin sebep olduğu boşluğu kendisi adına oldukça iyi değerlendiren El Kaide'nin kazanımları Birleşik Arap Emirlikleri tarafından hedef alındı. Aynı zamanda Birleşik Arap Emirlikleri El Kaide'ye karşı son zamanlarda ismi sıkça anılan işkence merkezlerini de tesis etti.
Son durum haritası
Yemen'de tarafların kontrol alanlarına dair ortalama son durum:
(Yüksek çözünürlük için haritaya tıklayın.)
Arap Koalisyonu'nun Kızıldeniz hamlesi
Yemen'de son durum haritasını bakıldığında öncelikle göze çarpan Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonunun Husilerin Kızıldeniz ile bağlantısını kesme girişimi. Şayet Suudi Arabistan Hudeyde'de amacına ulaşır ve Kızıldeniz sahilini tamamen ele geçirirse Husilerin İran ile olan bağlantısına büyük bir darbe indirilmiş olacak. Bu da Husilerin tamamen desteksiz kalacağı ve çöküş sürecini başlatacağı düşüncesine yol açıyor.
Husilerin kontrol alanının kuzeyindeki kaleleri Sada'dan, Suudi Arabistan sınırına yönelik kara saldırıları da gerçekleşiyor. Husilerle güney cephe hattını teşkil eden Taiz, Lahic ve Dali eyaletlerinde de çatışmalar düşük yoğunluklu olarak sürerken, Suudi Arabistan koalisyonun ilk hedefi Kızıldeniz hattını ele geçirmek.
BAE'nin El Kaide hamlesi
Haritada dikkati çeken bir diğer durum, Birleşik Arap Emirlikleri'nin faaliyet alanı. Umman sınırındaki Mahre'den Hadramevt, Şebva, Beyda, Abyan, Lahic ve Aden' kadar uzanan deniz hattında Birleşik Arap Emirlikleri destekli güçler özellikle El Kaide unsurlarına karşı ABD ile birlikte faaliyet gösteriyor. Denizden kuzeye çıkıldıkça bölgede çöl ve dağlık alanların başladığı biliniyor. Bu coğrafi durum da düzenli birliklerin El Kaide benzeri gruplara yönelik faaliyetlerini oldukça kısıtlı hale getiriyor.
El Kaide varlığı
Yemen'de El Kaide'ye bağlı güçlerin kalesi olarak nitelenebilecek eyalet Hadramevt. Bunun yanı sıra grup Mukalla çevresindeki sahil şeridinde, Şebva'nın çöl ve dağ alanlarında ve Abyan'da varlık gösteriyor. Ancak grubun saldırıları sadece bu bölgelerle sınırlı kalmıyor. Husilerin sebep olduğu güç boşluğunda grup, ülkenin batısındaki eyaletlerde de organize olmuştu. Bu kapsamda El Kaide Yemen'in Batı bölgelerinde de zaman zaman saldırılar gerçekleştirebiliyor.
El Kaide'nin faaliyet gösterdiği alanlara bakıldığında daha çok dağlık ve çöllük alanlar dikkat çekmekte. Özellikle Hadramevt sınırından Suudi Arabistan'a dek uzanan çöl bölgesinde oldukça az yerleşim birimi bulunuyor. Bu da grubun bölgeyi rahatça kullanabilmesine yol açıyor. Haritada gösterilen bölgelerin, grubun tamamen kontrol ettiği bölgeler değil, faaliyet gösterdiği bölgeler olduğunu ifade etmek gerekiyor. Ancak ülkede hükümet güçlerinin askeri kapasiteleri kısıtlı. Ve özellikle izole bölgelerdeki yerleşimleri tamamen kontrol edebilecek durumda değil. Bu da grubun faaliyet bölgesinin aynı zamanda kontrol bölgesi olarak nitelenebilmesi sonucunu doğuruyor.
Haritada yer verilmeyen IŞİD, ülkede El Kaide'nin varlık gösterdiği bazı bölgelerde kısmen aktif. Ancak IŞİD'in varlığı El Kaide kadar organize ve kapsamlı değil. Buna rağmen grup zaman zaman savaştığı taraflara ciddi kayıplar verdiren saldırılar gerçekleştirebiliyor.
İnsani kriz derinleşiyor
Yemen'deki kompleks savaş ülkenin altyapısını tamamen yıkmış durumda. Yemen'de açlık ve salgın hastalıklar da halka yönelik ciddi bir tehdit niteliğinde. Bölgede kolera, difteri gibi hastalık salgınlarında ölenlerin sayısı binlerle ifade ediliyor. Bunun yanı sıra savaşan tarafların sivil kayıplarına aldırış etmeden düzenlediği saldırılar da halkın hayatını daha da dayanılmaz hale getiriyor. İnsan hakları kuruluşları Yemen'e dair birbiri ardına uyarılar yaparken, savaşan taraflardan da dünyanın geri kalanından da durumu değiştirmek için herhangi bir hamle gelmiyor.
Kaynak: Mepa News