İsrail-Lübnan hattında 'Hizbullah sızması' gerilimi
İsrail ordusu tarafından çarşamba günü yapılan açıklamada, sınıra yakın Megiddo Kavşağı mevkiinde yol kenarına bırakılan bomba ile gerçekleştirilen saldırının şüphelisinin İsrail’e Lübnan sınırından geçen bir şahıs olduğu bildirildi.
Açıklamada şüpheli şahsın Ya’ara’da tespit edildiği ve güvenlik güçlerine tehdit oluşturduğu için öldürüldüğü yer aldı. İsrail güçleri şüphelinin üzerinde silahlar ve patlayıcı kemer buldu. İsrail ordusuna göre şahısın üzerinde bulunan silahlar kendisinin Lübnan’a dönmeden önce başka bir saldırı daha gerçekleştirme niyetinin işaretiydi.
Şüphelinin tespit edilmeden İsrail’e nasıl geçtiği hala belirlenemedi. Saldırıda kullanılan patlayıcı türü ve şüphelinin sızma noktası nedeniyle İsrailli güvenlik kurumları saldırının failinin Hizbullah olup olmadığı noktasına odaklandı.
Her ne kadar Hizbullah’ın bu saldırı ile bir alakası olma ihtimali kuvvetli olsa da denklemdeki tek aktör bu örgüt olmayabilir.
Hizbullah ve İran’ın desteğini arkasına alan Filistinli bazı milis yapılanmaların Lübnan topraklarını kullanarak İsrail’e yönelik saldırılar düzenlemek için çalıştığına dair son yıllarda bazı emareler gözlemlenmekteydi. Filistinli militanlar Lübnan’ın güneyinden İsrail topraklarına birçok kez roketli saldırı düzenledi. Mesela, İsrail ordusunun değerlendirmelerine göre 24 Ağustos 2021 tarihinde İsrail’in kuzeyine atılan üç roket Filistinli militanlar tarafından ateşlendi. Benzer bir vaka Gazze-İsrail çatışmalarından yaklaşık bir ay önce de yaşanmış, Lübnan’dan ateşlenen üç roket kuzey İsrail’de denize düşmüştü.
İran güdümlü militan örgütler İsrail’deki cereyan eden siyasi istikrarsızlığı halihazırdaki hükümetin bir zayıflığı olarak gördükleri için harekete geçmiş olabilirler. Batı Şeria’da hala devam eden silahlı çatışmalara ilaveten İsrail geçtiğimiz yılın mart ayından bu yana gerçekleşen en kötü terör saldırıları ile karşı karşıyadır.
Batı Şeria ve İsrail sınırları içindeki milisler şiddetin seviyesini uzun süredir yavaş yavaş artırmaktadır. 2021 yılını mayıs ayında yaşanan Gazze çatışmalarının ardından Batı Şeria’da konuşlu İsrailli güvenlik güçleri her geçen gün daha fazla militan ile silahlı çatışmalara girmeye başladı. Örneğin 10 Haziran 2021 tarihinde yaşanan bir hadisede aralarında Filistin Otoritesi güvenlik güçleri mensuplarının da bulunduğu silahlı kişiler, İsrail askerlerine ateş açan iki şahsı arayan İsrailli güvenlik güçlerini engelledi. Yaşanan çatışmada Filistin Otoritesi mensubu iki güvenlik görevlisi ve İslami Cihad yapılanmasının Cenin kolunun kurucusu Cemil el Amuri öldürülmüştü.
Batı Şeria’daki hareketlilik ve İsrail toprakları içindeki terör saldırılarının artması İsrail ordusunu endişelendirmeye devam etse de güvenlik güçlerini asıl düşündüren ülkede yaşanan bombalı saldırılardır.
Geçtiğimiz perşembe günü Beitar İllit isimli yerleşkede bir otobüs içinde el yapımı patlayıcı tespit edilmiş, iki gün sonra hadise ile alakalı bir dizi şüpheli İsrail ordusu tarafından tutuklanmıştı.
IŞİD sempatizanı olduğu açıklanan İslam Faruk isimli şahıs 23 Kasım 2022 tarihinde Kudüs’teki Givat Shaul mahallesi içindeki Ramot Kavşağına iki adet patlayıcı ile saldırmış ve saldırı sonucu bir sivil ölürken on iki sivil de yaralanmıştı.
Megiddo Kavşağı saldırı ile alakalı detayların tümü henüz açığa çıkarılmadığı gibi İsrail devleti de Hizbullah’a bir tepki göstermedi. Fakat Hizbullah’ın bu olay ile ilgisinin olduğuna ve bu işin Filistinli gruplar ile iş birliği gerçekleştirilerek yapıldığına dair güçlü bulgular mevcuttur. Şu aşamada açık olan tek husus Lübnan’dan gerçekleştirilen bir sızma sonrası İsrail topraklarında bir saldırı gerçekleştiği ve İsrail’in kuzeydeki komutanlığının bu sızma hareketini tespit etmekte başarısız olduğudur.
Joe Truzman tarafından kaleme alınan ve Long War Journal'de yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için tercüme edilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.