Ahmad Sharawi

Ahmad Sharawi

Türkiye Suriye'ye askeri desteğini artıracak

Türkiye Suriye'ye askeri desteğini artıracak

Suriye sosyal medyasında dolaşan haberlerde Suriye geçici Devlet Başkanı Ahmed Şara'nın iki ülke arasındaki savunma ve askeri anlaşmayı sonuçlandırmak üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere bir ziyaret planladığı iddia ediliyor. Bu haberler doğrulanmamış olmakla birlikte daha önce de benzer haberler gündeme gelmişti. Şara ve Erdoğan'ın Şubat ayındaki görüşmesinden önce Reuters iki liderin bir savunma anlaşması üzerinde görüştüğünü bildirmişti.

ABD tarafından "terör örgütü" ilan edilen Tahriru'ş Şam Heyeti (HTŞ) Aralık 2024'te Suriye diktatörü Beşar Esed'i devirmeden önce, örgütün Türkiye ile ilişkisi pragmatik işbirliği ve köklü güvensizliğin bir kombinasyonuyla tanımlanıyordu. Türkiye başlangıçta HTŞ'yi aşırılıkçı ideolojisi ve El Kaide ile olan bağları nedeniyle "terör örgütü" olarak tanımladı. Ancak HTŞ'nin stratejik açılımları, özellikle de Suriye'nin kuzeybatısındaki IŞİD yapılanmalarına karşı eylemleri Ankara ile işbirliğinin önünü açtı. HTŞ, kontrol ettiği bölgelerde Türk devriyelerinin faaliyet göstermesine ve Suriye'nin kuzeyinde Türk gözlem noktalarının kurulmasına izin verdi.

Hatta HTŞ, Türkiye'ye uyuşturucu kaçakçılığını engelleyerek, IŞİD'in sızmasını önleyerek ve Türk makamları tarafından aranan kişileri yakalayarak kendisini Ankara için önemli bir ortak olarak konumlandırdı. Türkiye merkezli Suriye TV'nin bir haberine göre, uzun süre Ebu Muhammed el Cevlani adıyla bilinen dönemin HTŞ lideri Ahmed Şara'nın da Fırat'ın doğusuna yönelik Türk askeri operasyonlarını desteklediği iddia ediliyor.

Suriye'de bulunan Türk askerlerinin sayısı Aralık ayından bu yana dalgalanma gösterse de Türkiye'nin etkisi artmaya devam ediyor. Türk ve Suriyeli yetkililer, Ankara'nın Suriye içinde askeri üsler kurup kullanmasına ve Suriyeli askerleri eğitmesine izin vermeyi müzakere ediyor. Bu varlık, yabancı danışmanların, yeni Suriye ordusuna yerleştirilen subayların, ordu saflarına entegre edilen Türkiye yanlısı güçlerin ve Suriye ordusu içinde üst düzey pozisyonları ele geçiren Türkiye destekli isimlerin varlığıyla pekiştiriliyor.

Türkiye'nin Suriye'nin yeni askeri yapısının şekillenmesindeki rolüne ilişkin raporlar

Milli Savunma Bakanlığı'ndan bir kaynak, Türkiye'nin Suriye ordusunun yeteneklerini geliştirmek amacıyla Suriye'de eğitim amaçlı bir askeri üs kurma çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Daha önceki haberlerde Türk yetkililerin bu üsler için potansiyel sahaları değerlendirdiği belirtilmişti.

İsrail basınında yer alan haberlerde Başbakan Netanyahu'nun Türkiye'nin Suriye'de artan nüfuzuna ilişkin endişeleri gidermek için güvenlik istişareleri yaptığı iddia ediliyor ve Ankara ile bir çatışmanın kaçınılmaz olduğu öne sürülüyor.

İsrail haber sitesi Walla'ya göre, güvenlik kaynakları Suriye ve Türkiye'nin, daha önce Suriye'de İran destekli milislerin kalesi olan Palmira yakınlarındaki bölgeleri devretme konusunda görüşmeler yaptığını açıkladı. Suriyeliler bunun karşılığında ekonomik ve askeri destek alacaklar.

Planlanan üslerden birinin Suriye'nin orta kesiminde Türk F-16 savaş uçaklarına ev sahipliği yapacak bir hava üssü olacağı bildiriliyor. Türk ordusu halihazırda kuzey Suriye'nin çeşitli bölgelerinde konuşlanmış durumda ve Suriye'nin geçici yönetimiyle yapılan anlaşmalar uyarınca bazı Türk güçleri ülke içinde başka bölgelere konuşlandırılacak.

Öte yandan Ankara, Suriye hükümetinin talebi üzerine Suriye ordusunu güçlendirmek için bir eğitim üssü kurulması konusunu değerlendirmeye devam ediyor. Ayrıca Ürdün'de yapılan beşli toplantı sonucunda Suriye'nin terörle mücadelesinde desteklenmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Suriye'nin talebi üzerine ortak bir operasyon merkezi kurulması konusunda da ilgili ülkeler arasında görüş birliği var.

Türk medyası, Suriye ordusunun eğitimini görüşmek üzere bir askeri heyetin Suriye'ye gönderileceğini ve bir Türk subayının askeri danışman olarak atanabileceğini bildirdi. Bu gelişme, Türk vatandaşlarının ve Türkiye'ye yakın isimlerin yeni yapılandırılan orduda kilit pozisyonlara atanmasıyla aynı zamana denk geliyor.

Öne çıkan örneklerden biri, Türk vatandaşı ve HTŞ'nin eski üst düzey isimlerinden biri olan ve şu anda Şam Tümeni'ne komuta eden Ömer Çiftçi (Muhtar el Türki). Çiftçi HTŞ ile Türkiye'nin istihbarat teşkilatı MİT arasındaki koordinasyonda kritik bir rol oynadı ve Türk istihbaratıyla yakın bağlarını sürdürdüğü bildiriliyor.

Buna ek olarak, Suriye Ulusal Ordusu'ndan Türkiye destekli güçler yeni Suriye ordusuna entegre edildi. Bu entegrasyon aceleye getirilmiş olsa da -bu grupların birçoğu hala yerel komutanlarına ve Türkiye'ye sadık- Ankara'nın Suriye'nin askeri yapısı üzerindeki etkisini pekiştiriyor.

Örneğin Sultan Süleyman Şah Tugayı'nın lideri Muhammed el Casim (Ebu Amşa) Hama Tümeni'nin (62. Tümen) komutanlığına atandı. Casim, "Kürt nüfusa yönelik insan hakları ihlalleri" nedeniyle ABD tarafından yaptırıma tabi tutulmuş ve Suriye kıyılarındaki Mart 2025 olayları sırasında "Alevi toplumuna karşı ihlallerde bulunmakla" suçlanmıştır.

Türkiye'ye yakın bir diğer isim ise Seyf Ebu Bekir, Türkiye destekli Hamza Tümeni'ne katılmadan önce Esed'in Hava Kuvvetleri İstihbaratında eski bir teğmendi. Bekir, Suriye ordusundaki 76. Tümen'in komutanlığına atandı ve Casim gibi "Kürtlere yönelik insan hakları ihlalleri" iddiasıyla ABD tarafından yaptırıma tabi tutuldu.


Long War Journal için kaleme alınan bu görüş yazısında yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir

Bu yazı toplam 2093 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Ahmad Sharawi Arşivi