Yvonne Ridley

Yvonne Ridley

Pakistan, Afiye Sıddıki'nin özgür kalmasını engelliyor

Pakistan, Afiye Sıddıki'nin özgür kalmasını engelliyor

Pakistan İstihbaratı Doktor Afiye Sıddıki'nin Özgürlüğüne Nasıl Mani Oldu?

Pakistan'da yeni dedikodular dolaşıyor, Amerikan askerlerini hedef aldığı iddia edilen yedi ayrı cinayet suçundan dolayı 86 yıl ceza alan Dr. Afiye Sıddıki'nin Texas'taki bir hapishanede öldüğüne dair. Tam da on binlerce Pakistanlı sokaklara dökülmek üzereyken, bir özel danışman alelacele hapishaneye ulaşıp Dr. Sıddıki ile iki saatlik bir görüşme gerçekleştirdi ve bahsi geçen dedikoduların gerçeği yansıtmadığı anlaşıldı.

Olayı 15 yıldır araştıran biri olarak, Dr. Sıddıki üzerinden yapılmaya çalışılan maskaralıklar beni son derece rahatsız etti. Hala görüşüm odur ki, kendisi büyük bir adaletsizliğin kurbanıdır, ABD ve Pakistan istihbaratları arasındaki kokuşmuş kirli bir oyun uğruna harcanmıştır.

Bu meselede sessizliğimi bozmaya karar verdim. Bildirmek isterim ki bir zaman Dr. Sıddıki'yi Fort Worth şehrindeki Carswell hapishanesinden tam yetkili bir Başkanlık Affı ile çıkarmama sadece günler kalmıştı. Kendisi o dönemde, Haziran 2009'dan Mayıs 2014'e kadar Taliban tarafından esir tutulan Amerikan askeri Robert Bergdahl ile takas edilecekti.

2013 Yılında bölgeyi ziyaret ettiğim sırada Taliban Şura Konseyi'nden bir kaç yetkili bana ulaştı ve Bergdahl'ın Pakistanlı üç çocuk annesi bir doktor için takas edilebileceğini bildirdi. Ben de hemen ABD Askeri İstihbaratı ile irtibat kurdum, beni ciddiye alacak tek kurumdu üstelik "Geride adam bırakmamak" gibi bir prensipleri olduğunu söyleyerek övünüyorlardı. Öngörüm beni haklı çıkardı ve kısa zaman içinde rehine işleriyle ilgilenen bir ordu yetkilisiyle irtibata geçebildim.

Bir zamanlar beni de tutsak alan adamlarla aylar süren görüşmelerden sonra anlaşma yapıldı: Para mesele değil, Sıddıki'yi verin; Bergdahl'ı alın.

Bu durumdan Pakistan'da kimseyi haberdar etmedim, çünkü dürüst olmak gerekirse karşılaştığım siyasilerin çoğu güvenilmez kimselerdi ve parlamentoda böyle bir esir değişimine karşı çıkabilecek üyeler olduğunu düşündüm. Bu yüzden Sıddıki'nin Afganistan'a getirilmesi, sınırdaki Hayber geçidinden Pakistan'a geçirilmesi, akabinde bir basın toplantısı düzenlenerek özgürlüğünün duyurulması için hazırlıklara başladım.

Aynı anda Bergdahl'ın da teslim edilmesi gerekiyordu. En son, Bergdahl'ın hayatta olduğuna dair benden bir kanıt istendi ve Taliban da bu isteği yerine getirdi.

Ancak Taliban ile başka bir gizli görüşmeye gittiğimde, kendilerini mahzun ve gergin gördüm, tercüman aracılığıyla bana "Afiye Sıddıki anlaşmasının iptal olduğunu, Bergdahl'ı takas etmek için başka birinin olup olmadığını" sordular. Bu beni şoke etti, sebebini sorduğumda çok sınırlı bilgi verildi ki beni sinirlendirdi, onların onurunu ve Müslüman esirleri kurtarmaya yönelik isteklerini sorgulamama ve onlara bazı hakaretler etmeme sebep oldu.

Aslında bu çok riskli bir hareketti, çünkü ne çevrem ne ailem ne de iş arkadaşlarımdan herhangi bir kimse, o anda nereye ve neden gittiğimi biliyordu, ayrıca Afganistan ve Pakistan'a yaptığım birçok ziyaretten de haberleri yoktu. Tahmin edebileceğiniz gibi bu görüşmelerde bu kadar zaman harcadıktan sonra hayal kırıklığına uğramıştım, bir yandan da nefretimi söndürmeye çalışıyordum.

Sonunda, onca sessizliğin ardından Taliban'ın cevabı geldi. Pakistan İstihbaratı, ISI, Afgan Talibanı ile yaptıkları görüşmeler sırasında takastan haberdar olmuş, sebebi hakkında kesin bilgiler vermemekle birlikte Dr. Sıddıki'nin kesinlikle serbest kalmaması gerektiğini, zaten Pakistan'a dönebilse birkaç gün içinde öldürülmüş olacağını belirtmiş. Sebebini sorduğumda, Afganlar olarak Pakistan Gizli Servisi'ni ciddiye aldıklarını ve Molla Ömer'in bu kadar adaletsiz bir takasa neden razı olduğunu anlamadıklarını söylediler. O an bilmediğim ise Molla Ömer'in vefatının üzerinden birkaç ay geçtiği ancak kamuoyunun bir yıl daha bu ölümden haberdar olmayacağıydı.

Bir süre kendi aralarında konuştuktan sonra tercüman bana şunları söyledi: "Birçok savaşçımız çatışmalarda yaralandı ve ISI onları Pakistan'da tedavi etmeyi kabul etti. Onların yardımı olmasa şu an çok daha zor koşullarla cedelleşiyor olurduk. Onlara ihtiyacımız var. Şeyh Usame'yi teslim etmeyerek Amerika'ya kafa tuttuğumuzda bir ülkemiz vardı. Biz savaş istemedik, onu bize Amerika getirdi. Ülkemizi geri alıncaya kadar 2001'de olduğumuz kadar güçlü değiliz. Anlıyorsunuz umarım."

Kalktım, rehberimle birlikte oradan ayrıldım. O tarihten sonra Taliban ile tekrar görüşmedim.

Müsait olduğum ilk anda da Amerikalı kaynağıma anlaşmanın yattığını bildirdim. Doğal olarak büyük bir hayal kırıklığı oluştu ama neden yattığını açıkladığımda şaşırdılar. Ancak neden sonra Amerikan yetkililer esir askere karşılık 5 üst düzey Taliban yetkilisini teklif ettiler.

Bu 5 üye şu an Katar'da yaşıyor. Güvenilir bir kaynağım, eğer kendilerinin yerine Dr. Sıddıki'nin serbest bırakılma ihtimali olduğunu bilseler, Guantanamo'da kalmayı tercih edeceklerini söyledi.

Pentagon aslında Bergdahl evine dönebildiği için gayet mutluydu ancak Dr. Sıddıki takas edilemediği için ödemeleri gereken ağır bedel onları kızdırmıştı.

Benim bunlardan öğrendiğim: Dr. Sıddıki'nin özgürlüğünün önündeki tek engel Pakistan vatandaşı olması. Pakistan'daki onca protesto ve mitinge rağmen o artık evine dönemeyecek. En şaşırtıcı olanı ise İslamabad yönetiminin, Dr. Sıddıki'nin affı için Amerika'ya en basit bir resmi talepte dahi bulunmayışı.

Dr. Sıddıki bu yüzden Bush'un "Terörle Savaş" stratejisindeki bütün saçmalıkların bir sembolü ve istihbaratlar arasındaki kirli kavgaların birer piyonu olmaya devam edecek. Ayrıca kendisi Texas'taki o hapishanede kalmaya devam ettikçe, doğu ve batıda kurulacak birçok cihatçı cemaat için yeni bir sebep olacak.

Dr. Sıddıki hakkında son yıllarda birçok Pakistanlı diplomat ile konuştum, eğer Bakanları veya Başbakanları O'nu tekrar yuvasına getirmek isteklerinde samimilerse yapmaları gereken şeyin altı üstü Washington'a bir telefon açmak ve Dr. Şakil Afridi karşılığında bir takas ayarlamak. Hatırlayacağınız üzere, kendisi, Amerikanın Usame bin Ladin'i öldürmesine yardım ve yataklık ettiği için Pakistan'da tutuklu.

Afridi, düzenlediği sahte aşılama kampanyası sonucu Usame bin Ladin'in ailesi ile birlikte Abottabad'da yaşadığını doğrulayan böylece helikopter destekli yapılan operasyonda Ladin'in öldürülmesine sebep olan kişidir. Bu yüzden vatana ihanetle suçlanıyor.

Dr. Afridi yakın zamanlarda İslamabad yakınlarındaki Adyala hapishanesine nakledildi ve serbest bırakılmasına yönelik bir takas anlaşması yapıldığına dair dedikodular duyuluyor. Ancak üzücü olan şu ki, durum Dr. Sıddıki için böyle değil, ki bence kendisi ISI yüzünden ihtiyaç duyduğu adaletten mahrum bırakılıyor. Şu muammanın ne kadar utanç verici olduğunu anlatabilecek kelimeleri bulmak gerçekten güç.

Tercüme: Ahmed İhsan | Mepa News

Bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 11427 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Yvonne Ridley Arşivi