Rusya İdlib'e yönelik yeni bir askeri hamle mi planlıyor?
Rusya son haftalarda İdlib’in güneyindeki Cebel Zaviye ve Cebel Erbain bölgelerinde bulunan köy ve kasabaları yoğun bir şekilde bombardımana tutuyor. Bu bombardımanın, Cenevre’de düzenlenen NATO ve G7 toplantısına birkaç gün kala başlaması, akıllara Rusya’nın masaya eli güçlü oturmak istemesini getirmişti. Bu toplantılardan sonra Suriye ve özellikle de İdlib hakkında yapılmış bir anlaşma açıklaması söz konusu olmadı. Kapalı kapılar ardında neler konuşulduğu ve neler üzerine anlaşıldığı da bilinmiyor.
Bombardıman ilk günlerde rastgele atılan füzelerden ibaretti. Bu yüzden İdlib halkı "siyasi mesaj verilmek isteniyor" düşüncesi içerisindeydi. Bombardımanlar gün geçtikçe Rus askeri teknolojisinin hassas hedefleri tespit edip vurması haline dönüştü. Rus İHA’ları saatlerce hassas hedefler tespit edip güdümlü Krasnopol füze sistemlerini nokta atışı ile hedeflere göndermeye başladı. Rusya’nın teknolojik silahlarını kullanıp hassas bölgeleri ve binaları bu şekilde hedef alması, sadece siyasi bir mesaj vermenin ötesindeydi.
(22 Haziran itibarıyla bölgede son durum ve kontrol alanlarına dair harita. Yüksek çözünürlük için haritaya tıklayın.)
Senelerdir aynı taktiği kullanan Rusya bu sefer de eski adetinden vazgeçmedi. Bu adet de, bir bölgeye karadan askeri hamle başlatmadan bölgeyi ilk önce rastgele yoğun bombardımana tutarak bölge sakinlerini buradan göçe zorlamak. Sonrasında hassas hedefleri tespit edip etkisiz hale getirmek. Kendisine uygun zamanı ve atmosferi ayarladıktan sonra, desteklediği milis güçleri karadan saldırıya yönlendirmek, Rusların Suriye sahasındaki en bilinen savaş stratejisi idi.
Rusya yazın sonlarında harekat başlatabilir
Mevcut gidişat Rusya’nın yazın sonuna doğru İdlib’in güneyinde bulunan ve stratejik öneme sahip olan Halep-Lazkiye arasında uzanan M4 uluslararası karayolunun kontrolünü ele geçirmek için askeri hamle başlatması yönünde. Bu çıkarıma neden olan temel verinin, Rusya’nın bombardıman hareketliliğinde oluşan kalıp olduğunu söyleyebiliriz.
Haftalardır hedef alınan Cebel Zaviye ve Cebel Erbain bölgeleri M4 karayolunun geçtiği, yüksek dağlardan ve tepelerden oluşan bölgeler. Bu dağlardan özgürleştirilmiş İdlib bölgesinin büyük bir kısmı kolaylıkla görünüyor ve bu dağları kontrol eden tarafın İdlib bölgesinin çoğuna askeri üstünlük sağlaması mümkün. Cebeleyn (iki dağ) bölgesinin İdlib için son fiziki cephe olduğu gerçeği kendisini bir kez daha hatırlatıyor.
Muhtemel bir İdlib operasyonunda şu anda bölgede yaşanan görece istikrarın ve normalleşen yaşamın sona ermesi işten bile değil. İşaretleri karşımıza çıkan Rus saldırısında özgürleştirilmiş bölgelerde yaşayan yaklaşık 4 milyon insan yine büyük bir felaket içerisine sürüklenecektir. Riskler atlasında siyasi ve askeri sonuçları bir yana, insani olarak Türkiye ve Avrupa yüz binlerce aileden oluşan, son yılların en büyük göç dalgasına şahit olabilir.
Türk askeri noktaları
İdlib’in güneyindeki Cebel Zaviye bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait çok sayıda askeri nokta var. Güdümlü ve güdümsüz çok sayıda Rus füzesi son günlerde bu noktaların çevresini de hedef aldı. TSK, Rus destekli Esed milislerine karşı sadece iki kez misilleme saldırısı düzenledi. Bölgedeki ateşkesin garantörlüğünü üstlenen Türkiye, Rusya’ya henüz misliyle angajman uygulamış veya yeterince karşılık vermiş değil. Bölge halkında ise gelecek günlerde Rusya’nın düzenlediği yoğun bombardımanın devam etmesi halinde, TSK'nın tepkisini sertleştireceği beklentisi var.
İdlib bölgesini kontrol eden Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve Fethul Mubin Operasyon Odası altında hareket eden diğer askeri gruplar, günlerdir Rusya'nın desteklediği Beşar Esed rejimi güçlerinin yoğun bombardımanına karşı milislere ait hassas hedeflere misilleme saldırıları düzenliyor.
Sahada yaklaşık bir senedir devam eden sakin ortamı iyi değerlendirdiklerini ifade eden Fethul Mubin Operasyon Odası, olası bir saldırıya karşı cephe hatlarını kuvvetlendirdiklerini, askeri güçlerini birleştirip gereken hatlara düzenli bir şekilde dağıttıklarını ve olası bir saldırıya karşı özgürleştirilmiş bölgeleri son ana kadar bütün imkanları ile savunacaklarını söylüyorlar.
Fikir Yorum yazısında yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.