Ebu Musab Es Suri

Ebu Musab Es Suri

Afganistan'da Sovyetlere karşı zaferde ABD'nin rolü neydi?

Afganistan'da Sovyetlere karşı zaferde ABD'nin rolü neydi?

Yahudîlerin ve Siyonistleşmiş haçlıların kontrol ettiği Amerikan medyası, her türlü basın-yayın araçlarıyla, Afgan Cihâdı'nın zafere ulaşmasının, sadece ve sadece Amerikan politikasının ve CIA'nın Afganistan özelindeki programlarının bir başarısı olduğu yönünde bir portre oluşturmaya çalıştı. Yalanlar üzerine kurulu bu propaganda ise Amerika lehine büyük oranda yayılma imkânı buldu. Hiç şüphesiz bunu gerçekleştirmek için her türlü propaganda yoluna başvurdular ve her türlü araç gereci kullandılar. En başta da filmleri, Rambo filmlerini ve onun Afganistan'a yönelik kutlu gazvelerini!

Afganistan ve Rambo filmleri

Nitekim zât-ı âlileri nice uçakları düşürdü, nice kaleleri yıktı, nice Afgan rehineleri ve onlarla birlikte "mücâhid(!)" Amerikalıları kurtardı. At bindi, nice zırhlıları sürdü ve gökyüzünde Rus helikopterleriyle süzülüp durdu! Defalarca yaralandı ama ölmedi. Zırhlı bir destroyer içinde kaynadı ama o gelişmiş kasları bir türlü erimek bilmedi! Onun o Amerikalı kaslarına hayran izleyicilerinin üzerine, o yarı felçli sarkık dudakları üzerinden nice ucuz vecizeler ve nice propagandalar yağdırmayı başardı.

N'etti etti, en sonunda, Amerika'nın, güçsüzlere karşı şefkatine, mazlûmlara desteğine ve Müslümanlara yardım etmeye ne kadar düşkün olduğuna dâir mesajını [kitlelere] ulaştırdı! [E tabîî Amerika'nın] Afganların zafere ulaşmasıyla alâkalı başat rolü de bu mesajın içindeydi! O Afganlar ki, onların Amerika'ya ne derece hayran olduğunu ve onu ne derece sevdiğini göstermek de yine o sanal/banal hayâlî filme kalmıştı! İşte böylece, onun o [pek gelişmiş] kasları, üslerine sağ sâlim geri döndü.

Partilerine, danslarına ve güzel şarkıcıları eşliğinde eğlence ve sefâhetine [kaldığı yerden] devâm etmek için... Bu arada Amerika'yı, Amerika'nın o pek gelişmiş kasları, ama az gelişmiş aklını ve vecize kekeleyen o yarı felçli dudaklarını, gerçekten/gerçek kimliğiyle yansıtan bir sembol olarak Hollywood'a geri döndü!

Stinger füzeleri meselesi

Amerikan medyasının -ona inananların akıllarıyla [düpedüz] dalga geçercesine- özellikle üzerinde yoğunlaştığı diğer bir mesele ise Afgan Cihâdı'nın zafere ulaşması konusunda Stinger füzelerinin rolüydü. Bu füzelerin, Rus uçakları bunlarla vurulup ardı ardına düşmeye başladığı zaman savaşın dengelerini nasıl altüst ettiği, bunun ise çatışmaların akışını, mücâhidlerin hezîmetinden çıkararak onların lehine zafere doğru nasıl değiştirdiği falân filândı. Nitekim bu [kuyruklu] yalan, belgesel filmlerden kitâblara, gazetelerden istihbârat subayı kişilerin anılarına ve sâireye varıncaya kadar çeşitli basın-yayın organları ve propaganda araçları üzerinden yayıldı.

Şunu [kesin] bir bilgi kapsamında zikredelim ki, belli sayıda Amerikan Stinger füzesi, Afganistan'a, Rusların bu topraklara girişinin üzerinden geçen on yılın akabinde ve buradan çıkışlarından çok kısa bir süre önce girdi. Son dönem kritik çatışmalarda ise çok nâdir hâllerde kullanıldı. Çok ama çok az sayıda uçak bu füzelerle düşürüldü. Sayıları yüz binlerle ifâde olunan mücâhidlerden bu füzeyi görebilenlerse ancak ve ancak pek nâdir birkaç kişiydi.

[Diğer bir vâkıa şudur ki] Pakistan istihbâratı, bu füzelerden kendi payına düşeni çalıp götürdü. Kendi payına düşeni [siz deyin düştüğünü düşündüğü şeyleri] çalmak konusunda her zamanki âdeti üzere olduğu gibi ki, Pakistan istihbâratı, mühimmat, silâh, techîzat, çeşitli insânî yardım malzemeleri ve araçlar gibi Afgan mücâhidlere yardım kapsamında gelen mâlî ve aynî yardımların tamâmından [bu benim payımdır diye mutlaka] hırsızlık ediyordu. Bunların tamâmı ise -zorunlu olarak- Pakistan'dan geçerek geliyordu.

Akılların, bu denli büyük bir yalanı, ha şu "Stinger" denilen füzenin, Afgan Cihâdı'nın zafere ulaşmasındaki [mucizevî] rolünü nasıl yiyip-yuttuğunu gerçekten de anlamakta güçlük çekiyorum. O cihâd ki, milyonlarca Afgan buna katıldı ve milyonu aşkın silâhlı mücâhid, bu cihâd boyunca Mücâhidlerin [farklı] Hiziblerinin saflarında bir nizâm-intizâm içine girdiler, saf saf olup dizildiler. Afgan halkı, bu cihâd boyunca iki milyonu aşkın şehîd verdi. Beş milyon insânı muhâcir/mülteci oldu ki, bu halkın toplam nüfûsu 16 milyonu aşmıyordu. Gerçekten de anlamakta güçlük çekiyorum ha şu "Stinger" denilen füzelerin, elli bini aşkın askerî Rus aracının imhâsında ne denli bir rol oynadığını ve bizzât sâhada öldürülen 30 bini aşkın Rus askerinin, ayrıca 150 bini aşkın Komünist Afgan milisin öldürülmesinde ne gibi bir işe yaradığını!

On beş yıldan fazla süren, Rus işgâlinden beş yıl önce başlayıp onların çıkışından sonra da üç yıl, en nihâyet Kâbil mücâhidlerin eliyle düşünceye kadar devâm eden bir cihâd dönemi, yani 1973-1992 yılları arası dönem boyunca yapılan yüz binlerce operasyonu da [varın siz] bunlara ekleyin!

İşbu "Stingervârî" yalanın saçmalığı ve Afgan Cihâdı'nın seyriyle alâkalı en basît malûmatlar karşısında ipe-sapa gelmezliği [apaçık bir şekilde] ortada olmasına rağmen yine de bu yalan, büyük-küçük ekranların izci/izleyicilerinden olan milyonlarca alığın zihinlerine doğru bir yol bulabildi. İşte Amerikan medyasının büyüsü ve o düzenbaz korkakların zafer kazandığı [asıl] sâhaları da budur. Beşeriyyetin ekseriyyetinin akıllarını küçümseyen, o ekseriyyetin de -maalesef- onların güdümüne girdiği o düzenbazların...

(Ebu Musab es Suri, Küresel İslami Direniş Çağrısı, 1. Cilt, 2. Kısım, s. 262-264)


Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 6024 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Ebu Musab Es Suri Arşivi