Hariri Lübnan siyasetine geri mi dönüyor?
Lübnan'ın eski başbakanı Saad Hariri, babası Refik Hariri'nin suikasta kurban gidişinin 20'nci yıl dönümünü anmak üzere Cuma günü kırmızı ve beyaz bayraklarla dolu bir denizin ortasında binlerce coşkulu destekçisine seslendi.
"Bugün buraya dünyanın en iyi adamını görmeye geldik" diyor 12 yaşındaki Zeynep. "Seni seviyorum Saad. Sen ulusumuzun temelisin."
Konuşma sırasında, babası tarafından kurulan ve Lübnan'ın Sünni siyasetinde baskın siyasi gücü temsil eden Müstakbel Hareketi'nin, Lübnan'ın en büyük Sünni partisinin üç yıldır faaliyetlerine ara vermesine son vererek, "tüm ulusal dönüm noktalarında ve yaklaşan olaylarda sizin sesiniz olacağım" dedi.
Böyle bir açıklama, son yıllarda hoşnutsuz Sünni toplum içindeki pek çok kişi tarafından uzun zamandır bekleniyordu ve Hariri ailesinin Körfez'deki destekçilerinin Lübnan siyasetine yeniden dahil olacağının bir işareti olabilir.
Savurgan evlat
Saad Hariri'nin önemi ve popülaritesi büyük ölçüde babası Refik Hariri'nin mirasından kaynaklanıyor. Lübnan siyasetinin devlerinden biri olan Refik Hariri, Suudi Arabistan'ın desteğiyle Lübnan'ın 15 yıllık acı iç savaşını sona erdiren 1989 Taif Anlaşması'nı inşa etmesi ve ülkenin yıkılan altyapısının büyük bölümünü yeniden inşa etmesiyle tanınıyor.
Refik, 1995 yılında Körfez ülkelerinin desteğiyle kısa sürede Lübnan'ın önde gelen Sünni siyasi partisi haline gelen Müstakbel Hareketi'ni kurdu.
Ancak 14 Şubat 2005'te bomba yüklü bir araçla düzenlenen suikastta 22 kişiyle birlikte Refik de hayatını kaybetti. 2014'te BM Özel Soruşturması'na göre suikastın Suriye ve Hizbullah'la bağlantılı olması muhteme.
Bunu izleyen Sedir Devrimi neredeyse otuz yıldır süren Suriye işgalini sona erdirdi ve Saad Hariri'yi babasının muhtemel siyasi halefi olarak sahnenin merkezine yerleştirdi.
Saad daha sonra üç kez başbakan olarak görev yaptı. Ancak 2017'de Hizbullah'ın artan siyasi hakimiyetiyle mücadele etmedeki başarısızlığından dolayı hayal kırıklığına uğrayan Suudi patronlarıyla ters düştü ve Riyad'a yaptığı bir ziyaret sırasında ev hapsine alınarak kamuoyu önünde istifa etmeye zorlandı, ki bu hareketinden daha sonra vazgeçecekti.
Ardından 2019'da, Lübnan devriminin zirvesinde başbakanlıktan istifa etti ve 2022'de resmi olarak siyasetten çekilerek Müstakbel Hareketi'ne tüm faaliyetlerini durdurma sinyali verdi. Şimdi Abu Dabi'de ikamet ediyor ve sonraki yıllarda sadece suikastın yıl dönümünde babasının mezarı başında dua etmek için geri döndü.
Uzlaşmacı bir yaklaşım
Müstakbel Hareketi'nin dönüşü şüphesiz Körfez ülkeleri tarafından tartışıldı ve onaylandı, bu da özellikle Riyad için bir politika değişikliğine işaret ediyor. Sciences Po Paris'te Orta Doğu Çalışmaları alanında öğretim görevlisi olan Karim Bitar'a göre Riyad, Müstakbel Hareketi'nin siyasete dönüşüne "en azından turuncu ışık yakabilirdi."
Son yıllarda Lübnan'daki reform sürecinin tıkanması ve Hizbullah'ın artan hâkimiyeti karşısında çileden çıkan Suudi Arabistan, Lübnan meselesini neredeyse tamamen terk etti.
Ancak Bitar, Hizbullah'ın İsrail'le son savaşta yenilmesinin ardından Riyad'ın bir fırsat yakaladığını düşündüğü için Suudilerin tutumunun artık "yumuşadığını" söylüyor. Ancak Suudilerin angajmanı hala belirsizliğini koruyor.
Saad konuşması sırasında uzlaşmacı bir ton kullandı. Doğrudan Lübnan'ın Şii toplumuna seslenerek şunları söyledi:
"Sizin bir engelleme ve tahakküm gücü olduğunuz izlenimini kırmalıyız. Sizler devletin meşruiyetinin yeniden tesis edilmesinde kilit ortaklarsınız."
Bitar'a göre bu ton, "köprüler kurmak ve uzlaşı sağlamak için tüm gruplarla samimi ilişkiler sürdürmeyi" amaçlayan siyasi eğilimleriyle uyumlu.
Ancak böyle bir strateji Saad'ın 2017'de Suudi kraliyet ailesiyle arasının açılmasına neden olmuştu ve bu tür uzlaşmacı bir stratejiye bağlılığı Körfez'deki destekçilerini yabancılaştırabilir.
Konuşma sırasında Saad, çok beklenen şahsen siyasete dönüşünü açıklamaktan kaçındı. Suudilerin Hariri'nin dönüşünü gayrı resmi olarak veto etmeye devam etmeleri, yenilenmiş bir Müstakbel Hareketi'ni faydalı görmelerine rağmen Saad Hariri'nin bu iş için doğru adam olduğuna hala güvenmediklerine işaret ediyor.
Reform
Uluslararası Kriz Grubu Kıdemli Analisti David Wood'a göre Körfez, Lübnan'a karşı "Lübnan'ın kendisine yardım etmeye istekli olması halinde Lübnan'a yardım etmeye istekli oldukları" yönündeki tutumunu açıkça sürdürüyor.
Körfez, destek için ön koşul olarak Lübnan'da çok ihtiyaç duyulan yapısal reformlarda ilerleme kaydedilmesini istiyor. Sonuç olarak, Müstakbel Hareketi'nin yeniden dirilişini onaylamak, bunu başarmak için en iyi yol konusunda tüm yumurtaları aynı sepete koymadığının bir işareti olabilir.
Wood'a göre Suudi Arabistan'ın Lübnan elçisi Prens Yezid bin Ferhan, Joseph Avn'un seçilmesinde önemli rol oynadı ve bu da "yeni hükümete verilen desteğin açık bir işareti". Ancak hükümetin reform gündemi, bir sonraki seçime sadece 15 ay kala somut sonuçlar göstermek için ciddi bir mücadeleyle karşı karşıya kalacak.
Wood'a göre, "Sünni toplumda Hizbullah'ın silahsızlandırılması yönünde kayda değer bir değişim yaşanırken, Hizbullah yanlısı gruplar bile yeni hükümeti desteklemeye başladı".
Malcolm H. Kerr Carnegie Orta Doğu Merkezi'nde kıdemli editör olan Michael Young'a göre "Saad, Lübnan'ın Sünni nüfusu için önemli bir çekiciliğe sahipken" yeni başbakan Nevaf Selam'ın siyasete yabancı olması, "tabanda toplumsal destek açısından önemli bir siyasetçi olmadığı" anlamına geliyor.
Sonuç olarak, Müstakbel Hareketi 2026 seçimleri öncesinde desteği harekete geçirmek için faydalı bir araç olabilir.
Ancak Lübnan'ın çok ihtiyaç duyduğu ekonomik reformlar konusunda işler çok daha az net, zira Saad büyük ölçüde sistemin bir yaratığı ve önceki üç dönemindeki "en büyük başarısızlıklarından" biri "ekonomik reform için yeterince bastırmamasıydı" diyor Young.
Sünni rönesansı
Bitar'a göre Müstakbel Hareketi'nin yenilenmesi, Sünnilerin siyasetten duyduğu "hayal kırıklığı ve çekimserliği" tersine çevirebilir. Bu süreç, "kitleleri harekete geçirebilecek başka bir figür ortaya çıkmadığı için Sünni oyların parçalanması" ile sonuçlanmıştı. Bunun sonucunda Sünni toplumu Lübnan siyasetinde kenara itilmiş ve demografik ağırlığını etkin bir şekilde kullanamaz hale gelmişti.
Yine de Bitar'a göre Saad'ın konuşması Müstakbel Hareketi'nin "tüm seçimlere katılacağı ve bunun 2026 parlamento seçimlerinde Sünni oylarda ezici bir üstünlükle sonuçlanabileceği" sinyalini veriyor.
Ancak bu durum muhtemelen iki faktöre bağlı olacak: Müstakbel Hareketi'ne fon sağlanması ve Başbakan Nevaf Selam'ın yapısal reform programını gerçekleştirmedeki başarısı.
Haririler ile Sünni seçmenler arasındaki bağlar sadece Refik'in siyasi mirasının bir sonucu olarak değil, Wood'a göre Müstakbel'in hem Hariri ailesinin kişisel serveti hem de Körfez'den gelen mali destekle finanse edilen "sofistike sosyal refah programları ve himaye" için bir araç olarak oynadığı rol nedeniyle de kurulmuştu.
Ancak Lübnanlı analist ve Lübnan Araştırma Merkezi yöneticisi Hassan Kotob'a göre Saad konuşması sırasında Müstakbel Hareketi'nin yeniden faaliyete geçmesiyle ilgili ayrıntılar konusunda belirsizliğini korudu.
Müstakbel Hareketi'nin rolü de Selam'ın reform gündeminin başarısına bağlı olabilir. Başarısız olduğu düşünülürse, Sünni oylar geleneksel siyasi araçları olan Müstakbel Hareketi etrafında daha güçlü bir şekilde birleşebilir.
Kotob, Saad'ın bir kez daha başbakanlık koltuğuna oturmak için hala kişisel bir arzu beslediğine inanıyor.
Eğer Müstakbel Hareketi'nin parlamentodaki varlığının artmasıyla bir fırsat yakalarsa, Nevaf Selam'ın aleyhine de olsa bunu yapabilir.
Bu durum Lübnan'da emsalsiz olmayacak. Lübnan'ın o dönemki Başbakanı Salim Hoss, 1998-2000 yılları arasında Selam'ınkine benzer reformist bir teknokrat hükümet kurmuştu.
Ancak Lübnan'ın karmaşık siyasetinde fazla başarı elde edemedi ve 2000 yılında Refik Hariri liderliğindeki Müstakbel Hareketi'nin ezici bir seçim zaferi kazanmasıyla bir sonraki başbakan olarak taçlandırıldı.
New Arab'da yayınlanan bu değerlendirme Mepa News okurları için Türkçeleştirilmiştir. Değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.