Mahmut Cemil İnce

Mahmut Cemil İnce

Türkiye'de çağdaş İslami uyanışın isimsiz öncüleri

Türkiye'de çağdaş İslami uyanışın isimsiz öncüleri

Bir zamanlar İslam hilafetinin merkezi olmasına rağmen bu geçmişinden oldukça uzakta kalan Türkiye'de İslami uyanışı hedefleyen Müslüman öncüler her zaman var olagelmiştir.

Bilhassa 1970'li yılların ardından bu yönde çaba gösteren birçok İslam davetçisi, alim ve öncü şahsiyetin gayretleri, Türkiye'de canlı bir İslami ortamın oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bugün Türkiye'de var olan birçok İslami çalışmada bu öncü kimselerin büyük bir emeği bulunmaktadır. İslami çalışmaların içerisindeki kimseler onları tanısalar da tanımasalar da bu öncü şahsiyetlerin çabalarının, emeklerinin birer ürünüdürler. Spot ışıklarından, medyatik ve meşhur olmaktan uzakta çalışan bu kimselerin isimleri pek gündemde olmasa da çabalarının neticeleri yaşamaktadır ve inşallah yaşamaya devam edecektir.

Bu kişilerden biri olan Mahmud Aksoy'un 1994 yılında vefat etmesinin ardından Değişim Dergisi'nde hakkında yazılanlar, yukarıda bahsettiğimiz şahsiyetlerin hepsini özetler nitelikte hakikatlerdir. 30 yıl önce yazılan bu satırları birebir iktibas edeceğim:

"İslam davetini hayatının birinci meselesi yapmış olduğu halde, şahsını geri plana çekmeyi başaran insanlar vardır. Sessiz ve derinden çalışırlar. İslami mücadele ile yoğrulmuşlardır, İslam daveti toplumda yankı bulsun diye yorulmuşlardır. Canlarını, mallarını, zamanlarını ve topyekun dünyevi imkanlarını dava için harcamışlardır.

Ama vitrinde görünmezler, kendilerini gizlemekte şaşılacak bir ustalık sergilerler. Emeklerini ve terlerini reklama tahvil etmezler, çabalarını asla şöhrete dönüştürmezler.

Davanın sırtına basarak dünyevi hesaplar yapmayan bu yiğit insanlar, isimsiz ve cisimsiz, sıradan bir görüntü verirler. Oysa bu sıradan görüntünün ardında, çağımız İslami hareketinin yana yakıla özlediği erdem vardır, ter, gözyaşı, cehd, cesaret ve sebat vardır. Yaptığını Allah'ın rızası için yapma kararı vardır.

Gürültü, şamata ve şöhreti sevmeyen bu insanlar, ilişkilerini ve çevrelerini sessizce geliştirir, ağlarını sevgiyle örerler.

Onların değerini, aramızda yaşarlarken tam olarak kavrayamayız.

Ancak aramızdan ayrıldıklarında değerlerini anlarız, acı bir boşluk, ölüm, tevazu perdesini aralar, yanı başımızda olduklarında kıymetini takdir edemediğimiz bu değerli insanların yokluklarının ne anlama geldiğini yavaş yavaş fark etmeye başlarız."

Bu yazıda, Türkiye'deki çağdaş İslami uyanışın isimsiz öncüleri arasında yer alan birkaç kişiden bahsetmek istiyorum. Hepsi rahmet-i Rahman'a kavuşmuş olduğu için bu kişiler artık dünyanın ve şöhrete kapılmanın fitnesinden eminlerdir. Herhangi bir cemaatin öncüsünden ibaret olmayan bu şahsiyetler, bir bütün olarak tüm Türkiye'deki İslami çabaları etkilemiş, bunlara öncülük etmişlerdir. Kiminin ismi daha fazla, kiminin ismi ise daha az duyulan bu öncü şahsiyetlerden bazılarını ve kısa hayat hikayelerini sizlerle paylaşarak, benim de üzerimde doğrudan yahut dolaylı emeği olan bu şahıslara vefa borcumun oldukça az bir bölümünü ödemek istiyorum.

Ali Küçük

alikucuk.png

1953 yılında Konya'ya bağlı Çumra'nın Apa köyünde dünyaya gelen Ali Küçük Hoca, ilk tahsilini köyünde tamamlamış, ardından sırasıyla Konya İmam Hatip Lisesi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi ve aynı üniversitenin İlahiyat Fakültesi'nden mezun olmuştur.

1978-1983 yılları arasında Avrupa'da din görevlisi olarak çalışan Ali Küçük Hoca bu dönemde 'irtica' suçlamasıyla Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmış, vatandaşlıktan çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır.

Ali Küçük ardından yeniden döndüğü Konya'da ömrünü İslami çalışmalara vakfetmiş, yazılar neşretmiş, eserler telif etmiş, Müslümanları bilinçlendirmek için sohbetler, dersler ve etkinlikler tertip ederek hayatını bu yola vakfetmiştir.

Ali Küçük Hoca, 5 Kasım 2017 günü öğlen saatlerinde rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur.

Hasan Karakaya

hasankarakaya.jpg

Hasan Karakaya Hoca ilmi, gayreti ve fedakarlığıyla Türkiye Müslümanları için uyanışın öncüleri arasında yer alan bir diğer isim olmuştur.

1943 yılında Erzurum'un İspir ilçesine bağlı olan Mezraa (Demirgöze) köyünde dünyaya gelen Hasan Karakaya Hoca ilim tahsiline burada başlamış, 11 yaşında hafızlığını tamamlamıştır. Bunun ardından Erzurum'da eğitimine devam etmiş ve Erzurum başta olmak üzere birçok şehirde dersler vermeye başlamıştır. 15 yaşlarındayken Diyarbakır'da verdiği bir sohbet sebebiyle Türk Ceza Kanunu'nun 163'üncü maddesine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle sorgulanmış, ancak çocuk yaşta olduğu için serbest bırakılmıştır.

Hasan Karakaya Hoca'nın ilim serüveni 1956 yılında İstanbul'da ve ardından Suriye'nin başkenti Şam'da devam etmiştir. Bu dönemde henüz 17 yaşındadır. Şam'dan yürüyerek Beyrut'a giden ve ilim tahsilini sürdüren Karakaya Hoca ardından Mısır'a giderek El Ezher'de ve Kahire Üniversitesi'nde eğitim görmüştür.

1976 yılında Türkiye'ye dönerek eğitimini İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamlamış, İstanbul'da bu dönem çalışmalarını hızlandıran İslami hareketler içerisinde bulunmuş, sohbetler ve dersler vermiştir.

Kendisine birçok dava açılmasına ve yargılanmasına rağmen çabalarından geri adım atmayan merhum Hasan Karakaya hoca bilhassa İslami ilimler ve medrese eğitimi hususunda Müslümanlara büyük katkılar sunmuştur.

Kurucusu olduğu İmam Buhari Vakfı bünyesinde tüm Müslüman kesimlere ve camialara hitaben çalışmalarını yürüten Hasan Karakaya Hoca, 20 Mart 2018 günü rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur.

Mahmud Aksoy

mahmudaksoy.jpg

Türkiye'deki İslami uyanışın öncü şahsiyetlerinden bir diğeri olan Mahmud Aksoy, 1949 yılında Antalya'nın Korkuteli ilçesine bağlı Yeleme köyünde dünyaya gelmiştir. Baba tarafından ailesi alim kimselerdir.

İlkokulu burada okuduktan sonra İstanbul'a giden merhum Mahmud Aksoy Pertevniyal Lisesi'nden mezun olmuş, ardından Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tahsiline devam etmiştir. Gençlik yıllarında İslam'a yakinen yönelen ve ilmi anlamda kendisini geliştiren Aksoy MTTB içerisinde faaliyet göstermiş, 1970 yılında İslami faaliyetleri sebebiyle okuldan atılmıştır. Kempo karate ve dövüş sanatları gibi alanlarda da kendini geliştiren Aksoy ilerleyen süreçte MTTB içerisinden ayrılarak semt merkezli cemaat ve kadro çalışmalarına yönelmiştir.

Şehirlerde kalıcı İslami çalışmalar yapılması gerektiğini düşünen merhum Mahmud Aksoy, 1979 yılından itibaren başta İstanbul Beyoğlu olmak üzere birçok noktada İslami cemaat çalışmalarının ortaya çıkmasında rol oynamıştır. Bu alanda ciddi bir model oluşturmuş, çok sayıda kadronun ve lider şahsiyetin yetişmesine vesile olmuştur.

Mahmud Aksoy, yaşadığı hastalıkların ağırlaşması sonucu Korkuteli'ne taşınmak zorunda kalmış, 4 Mart 1994 günü rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur.

Mehmet Taşkıran

mehmettaskiran.jpg

Hayatını İslami mücadeleye vakfeden bu isimsiz öncülerden bir diğeri ise Mehmet Taşkıran'dır.

1953 yılında İstanbul'da dünyaya gelen merhum Mehmet Taşkıran, gençliğinde İstanbul'da faaliyetlerini yoğunlaştıran İslami camia içerisinde oldukça gayretli çalışmalarda bulunmuştur. Pertevniyal Lisesi'nden mezun olduktan sonra eğitimine İstanbul Üniversitesi'nde devam etse de dönemin siyasi problemleri sebebiyle bu okulu tamamlaması mümkün olmamıştır.

İslami camiada emek veren diğer Müslümanların yakından tanıdığı ve sevdiği bir isim olan Mehmet Taşkıran gayreti ve samimiyetiyle anılmıştır.

Uzun yıllar merhum Hasan Karakaya Hoca ile birlikte çalışmalar yürüten Mehmet Taşkıran, İslami mücadele yolunda ailesinden ve evlatlarından da fedakarlıklarda bulunmuştur.

Islah ve Davet Cemiyeti çatısı altında İslami çalışmalarına devam eden Mehmet Taşkıran, 28 Aralık 2020 akşamı rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur.

Bugün biz Müslümanlar, hiç olmadığı kadar bu öncü şahsiyetler gibi kimselerin varlığına muhtacız. Çalışmalarıyla Müslümanların gayretini, birliğini ve gücünü pekiştiren bu kimselerin benzerleri maalesef uzun süredir yetişmiyor. Kürsülerin, makamların, isimlerin ve meşhur olmanın daha fazla talep edildiği bu "görünme" çağında, belki de en fazla ihtiyaç duyduğumuz şey İslam davasının isimsiz kahramanları olmaya talip olan bu gibi şahsiyetlerdir.


Bu değerlendirmede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı toplam 5307 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
6 Yorum
Mahmut Cemil İnce Arşivi