Halid Abdurrahman

Halid Abdurrahman

Veziristan'da TTP'nin geri dönüşü ve Pakistan'a karşı savaş

Veziristan'da TTP'nin geri dönüşü ve Pakistan'a karşı savaş

Pakistan’a bağlı kabile bölgelerinden olan Veziristan’da son dönemde oldukça dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor.

Kuzey Veziristan ve Güney Veziristan olmak üzere iki sektöre ayrılan bölge, Tahrik-i Taliban Pakistan’ın (Pakistan Talibanı-TTP) ilk ortaya çıktığı yer olarak da biliniyor.

Pakistan ordusunun kabile bölgelerine girişi

11 Eylül saldırılarından sonra ABD ve müttefiklerinin tarafına geçen Pakistan, daha önce yapmadığı bir işe kalkışarak kabile bölgelerine yönelik askeri operasyonlara başladı. ABD’nin Afganistan’ı işgalinin ilk dönemlerinde aralarında çok sayıda yabancı savaşçının da olduğu binlerce kişi, başta Kuzey ve Güney Veziristan olmak üzere Pakistan’ın kabile bölgelerine sığındı.

Pakistan’ın kabile bölgelerindeki cihat yanlılarına karşı ilk etkili kara operasyonu Mart 2004’te gerçekleşti. Güney Veziristan’ın Spin Gar bölgesine operasyon gerçekleştiren Pakistan ordusu bu bölgede çok sayıda yabancı savaşçıyı yakaladı. Bu operasyonun hedefinde her ne kadar Özbekistan İslami Hareketi lideri Tahir Yoldaşev (Tahircan) olduğu aktarılmış olsa da Tahircan bu operasyon esnasında ele geçirilemedi.

Bu operasyonla birlikte ABD’nin bölgedeki çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başlayan Pakistan ordusu, Kuzey ve Güney Veziristan’da daha kalıcı olma yönünde askeri sevkiyatlara başladı. Birçok üs inşa edildi, asker sayısı ciddi oranda artırıldı.

20 Ekim 2006’da Pakistan’ın Bacaur bölgesindeki Çenegay köyünde bir medresenin ABD savaş uçakları tarafından bombalanması sonucu 80’den fazla öğrenci hayatını kaybetti. Pakistan’ın ABD ile iş birliği neticesinde gerçekleştirilen bu saldırı sonrasında bölgedeki birçok cihat yanlısı grup, Pakistan ordu güçlerini hedef alan saldırılar düzenlemeye başladı. Saldırıların hedefinde sadece askeri isimler değil, siyasiler de yer alıyordu.

Pakistan’daki asıl kırılma ise 2007 yılında Pakistan ordu güçlerince gerçekleştirilen Lal Mescidi baskınıyla yaşandı. Pakistan güvenlik güçlerinden (çoğu ordu ve polis mensubu) 6 binden fazla personel Lal Mescidi’ne yönelik bu operasyona katıldı. Operasyonda sayıları halen net olarak bilinmese de, aralarında kadınlarında olduğu yüzlerce medrese öğrencisi hayatını kaybetti. Yüzlerce öğrenci ise kayıtlara “kayıp” olarak geçti. Lal Mescidi olayı modern dönem Pakistan tarihi açısından bir kırılma noktası olarak görülebilir.

Bu olaydan sonra, Aralık 2007’de Pakistan Talibanı (TTP) resmen kuruluşunu ilan etti. Bölgedeki birçok cihat yanlısı grup, Pakistan ordu güçlerinin gerçekleştirdiği saldırılara karşı birleşecekleri bir çatı bulmuştu. Grubun liderliğine Mesud kabilesi mensubu Beytullah Mesud, yardımcılığına ise Vezir kabilsesinden Mevlana Hafız Gül Bahadır ve Tarkani kabilesinden Mevlana Fakir Muhammed getirildi.

Grubun kuruluşunda üç ana temel ortaya koyuldu. Bunlar: Pakistan’da şeriatın tesisi, Afganistan’da ABD’ye karşı savaşın yürütülmesi için yekpare bir merkez oluşturulması ve Pakistan’a karşı savunma amaçlı operasyonların icrası için bir savaş verilmesi.

Teşkil edildiği Aralık 2007 tarihinden bu yana Pakistan Talibanı, gerek Pakistan’ın içlerinde gerekse kabile bölgelerinde Pakistan ordu güçlerine yönelik birçok saldırı gerçekleştirdi. Grubun özellikle bir dönem Pakistan içlerinde gerçekleştirdiği ve birçok sivilin de hayatını kaybetmesine neden olan bombalı saldırıları oldukça ses getirdi.

Süreç içerisinde Pakistan Talibanı birçok ayrılık yaşadı. 2014 yılına gelindiğinde bu ayrılıklar artık TTP içerisinde oldukça katı gruplaşmalara neden olmuş hatta bu gruplardan bazıları resmen bağımsızlığını ilan dahi etmişti.

Zarb-e Azb operasyonu

15 Haziran 2014 tarihinde Pakistan ordusu, güçlü müttefiği ABD ile birlikte Kuzey ve Güney Veziristan’a yönelik “Zarb-e Azb” operasyonunu başlattı. Operasyonun hedefinde Kuzey Veziristan bölgesi olsa da, Pakistan ordu güçleri Güney Veziristan bölgesinde de ilerleme kaydetti.

Bu süreçte zaten kendi içinde çok parçalı bir yapıya dönüşen TTP, Pakistan ordu güçlerinin saldırılarına karşı koyamayarak birçok bölgeyi terk etti ve Afganistan sınırındaki bölgelere çekilmek zorunda kaldı. Pakistan ordusu ABD’nin desteğiyle Kuzey Veziristan’daki cihat yanlısı grupların varlığına son verdiğini ilan etti. TTP ise Afganistan sınırındaki bölgelerden Pakistan ordu güçlerini hedef alan düşük yoğunluklu saldırılar gerçekleştirmeye başladı.

Ağustos 2020’de TTP şimdiye kadarki en kapsamlı birleşmelerden birini gerçekleştirerek, Pakistan Talibanı’nı oluşturan tüm yapıları yeniden tek bir çatı altında toplamayı başardı. Süreç içerisinde daha başka birleşmeler de yaşandı ve grup gücünü yeniden konsolide etmeye başladı.

Pakistan Talibanı’nın 2020 saldırılarının yoğunlaştığı bölgeler:

p1-003.jpg

TTP, son birleşmelerin ardından başta Kuzey ve Güney Veziristan olmak üzere Pakistan ordu güçlerine yönelik saldırılarını ciddi boyutta artırdı. Geçmiş dönemde Pakistan içlerindeki kentlerde ordu güçleri ve siyasi isimlere yönelik saldırılar da düzenleyen TTP, yeni askeri strateji olarak kabile bölgelerindeki saldırılara odaklanmış görünüyor.

Geçtiğimiz Ocak ayının son iki haftası içinde Pakistan ordu güçlerini hedef alan TTP saldırılarında en az 15 asker hayatını kaybetti. Yine geçtiğimiz günlerde Güney Veziristan’daki bir başka TTP saldırısında Pakistan ordu güçlerinden 12 askerin öldüğü ifade edildi.

TTP tarafından son olarak yapılan açıklamada, 12-19 Şubat tarihleri arasında Kuzey ve Güney Veziristan bölgelerinde gerçekleştirilen saldırılarda Pakistan ordu güçlerinden 57 kişinin öldüğü veya yaralandığı ifade edildi.

TTP, geçmiş dönemde bölgede çok daha etkin olduğu süreç içerisinde dahi saldırılarını bu denli artırmamış, gerek yazılı gerekse görsel medya kullanımı açısında da bu derece aktiflik göstermemişti. Tüm bunların, son birleşmelerin sağladığı motivasyonla ortaya çıkmış olması muhtemel.

Hayber Pahtunhva ve Pakistan Kabile Bölgeleri:

p2-003.jpg

TTP Veziristan’ı yeniden kontrol altına almaya mı çalışıyor?

Son dönemde yaşanan birleşmelerle gücünü konsolide eden ve Pakistan ordu güçlerine yönelik saldırılarını artıran TTP, bu saldırılarla birlikte başta Veziristan olmak üzere Pakistan-Afganistan sınırındaki bölgelerde isminden oldukça sık bahsettirir oldu. Özellikle Veziristan’da patlak veren saldırılar, TTP’nin yeniden bu bölgeyi kontrol altına alma niyetinde olduğu yönündeki iddiaların ortaya atılmasına neden oldu.

Nitekim TTP’nin bölgede yaşayan kabilelerden müteşekkil olması ve yeni bir toparlanma sürecine girmiş olması bu iddiayı oldukça güçlendiriyor. Grubun birleşme çabaları o kadar ciddi ve kuvvetli ki, yerel kaynakların aktardığı bazı bilgilere göre, Veziristan’da aralarında husumet olan bazı kabileler dahi Pakistan’a karşı TTP saflarında bir araya gelmiş durumda.

Ekonomik kriz ve pandemi ile boğuşan Pakistan için kabile bölgelerindeki durumun pek iç açıcı olduğu söylenemez. Bölgeyi kontrol etmekte zorlanan Pakistan ordu güçleri belli aralıklarla sokağa çıkma yasağı uyguluyor. Özellikle ordu güçlerine ikmal yapan konvoyların yeniden hedef alınmaya başlanmasıyla birlikte Pakistan ordusu, ikmal günlerinde yolları trafiğe kapatıyor, kısmi sokağa çıkma yasağı uyguluyor. Bu yasaklardan sonuncusu Güney Veziristan’ın başkenti olarak bilinen Wana bölgesinde yaşandı. Sokağa çıkma yasağı o kadar kapsamlıydı ki, sebze ve meyve yüklü kamyonların dahi beldeye girişine izin verilmedi.

Oysa ki siyasi iktidar, Zarb-e Azb operasyonu sonrasında Kuzey ve Güney Veziristan’ın yeniden imar edileceği vaadinde bulunmuştu.

Pakistan ordusunun ABD ile birlikte icra ettiği bu operasyon esnasında hava ve kara bombardımanları nedeniyle Kuzey Veziristan bölgesinde büyük çaplı bir yıkım meydana gelmiş, binlerce sivil ölmüş veya yaralanmış, binlercesi ise bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı.

p3-001.jpg

Kuzey Veziristan’ın Mirali bölgesi (2014)

p4-002.jpg

Kuzey Veziristan’ın Miramşah bölgesi (2014)


Bu yazı Halid Abdurrahman'ın kişisel bloğundan alınmıştır.

Bu yazı toplam 10413 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Halid Abdurrahman Arşivi