Neden Heşlemun değil Tamimi 'Filistin'in sembolü' ilan edildi?
"Filistinli cesur kız" Ahed Tamimi, geçtiğimiz gün İsrail cezaevlerinde geçirdiği 8 ayın ardından serbest bırakıldı. 17 yaşındaki Tamimi, İsrail güçlerince alıkonulduğu günden bu yana ulusal ve uluslararası basın tarafından "Filistin direnişinin sembolü" olarak adlandırıldı.
Tamimi'nin serbest kalması her ne kadar insan hakları savunucuları ve Filistin meselesine önem verenler tarafından sevinçle karşılansa da, birçok kişi Tamimi'nin şaşırtıcı ölçüde artan popülaritesi karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.
Giyimi, retoriği, saçları, görünüşü gibi birçok yönden Tamimi öne çıkarıldı, slogan ve sembol halini aldı. Öyle ki Malezya'dan Türkiye'ye, İran'dan Fas'a birçok coğrafyada Ahed'in fotoğrafları posterlerin ve sloganların en önemli unsuru oldu.
Ancak Tamimi'yi eleştiri oklarının hedefine koyanlar da vardı. Filistinli Sol yapılanmalara mensup olduğu öne sürülen Tamimi'nin ailesinin, Suriye'de Beşar Esed rejimini destekleyici söylemlerde bulunduğunun sosyal medyaya yansıması da tepkilere neden olmuştu. Bu konuta Tamimi'nin babasının sosyal medyadan paylaştığı Esed rejimi lehine mesajlar Arap ülkelerinde çokça konuşulmuştu.
Övgüler ve eleştirilerin ötesinde, sembol ilan edilen Tamimi'nin isminin gölgesinde kalan bir başka Filistinli genç kız daha bulunuyor. O da 2015 yılının Eylül ayında El Halil'de İsrailli askerler tarafından bir kontrol noktasında vurularak öldürülen Hedil Heşlemun. Vurulduğu zaman 18 yaşında olan Hedil'in bir bıçak taşıdığı ve saldırı girişiminde olduğu öne sürülse de, bu hiçbir zaman kesin olarak ispatlanmadı.
Yüzüne örttüğü peçeyi açmayı reddettiği için vurulan ve yaklaşık yarım saat ağır yaralı halde kalan Heşlemun, kan kaybından yaşamını yitirdi.
Heşlemun vurulmadan kısa bir süre önce.
Ancak Heşlemun'un adı, yaşıtı ve aynı toprak parçasını paylaştığı Ahed gibi gündeme gelmedi.
Ölüm gibi daha ağır bir insan hakları ihlaline maruz kalmasına rağmen Hedil Heşlemun, tıpkı İsrail güçlerince sebepsiz yere öldürülen birçok Filistinli gibi ulusal ve uluslararası basında yer alamadı. "Prezentabl" bir görünümü olmayan Heşlemun ve diğerleri Filistin'in unutulan isimleri arasında yerini aldı.
Hedil Heşlemun uzun süre ağır yaralı biçimde kan kaybetmiş ve yaşamını yitirmişti.
Sembol olmak yahut sembolleştirilmek, popülaritenin her şey olduğu bir çağda, özellikle retoriğe önem verilen bir düzlemde kitleler için oldukça mühim. Kitlelerin kendileri için belirlediği, veya kendilerine belirlenen sembollere bakıldığında da oldukça dramatik sonuçlara ulaşmak mümkün.
Bu doğrultuda Filistin'in sembolünün neden Heşlemun değil Tamimi olduğunu, ve neden Ahed Tamimi isminin posterleri ve sloganları süslediğini anlamak zor değil.