Gidenlerin ardından
Büyükler çınar ağacı gibidir. Yerleri ancak yıkıldıklarında anlaşılır.
Türkiye'deki İslami camia, son birkaç senede çok mühim değerlerini, ağabeylerini, insanlarını kaybetti. Her biri farklı meşrep ve anlayışlardan gelen birçok İslami şahsiyetin vefatı, yerlerinde oluşan boşluğun büyüklüğüne bakılarak kolayca anlaşılabiliyor.
Türkiye'deki İslami çalışmalarda mühim yerleri olan kişilerin vefatı, girmek üzere olduğumuz yeni dönemi de deklare eder gibi. Bu kişiler, coğrafyamızdaki tüm mücadele sürecine neredeyse başlangıcından bu yana şahitlik etmiş kişilerdi.
Sezai Karakoç, Mehmed Alagaş, Kadir Mısıroğlu, Hasan Karakaya, Ali Küçük, Muhammed Emin Saraç, Salih Mirzabeyoğlu, Ahmed Kalkan, Mehmet Şevket Eygi, Nuri Pakdil... Türkiye'de İslami çalışmalar her ne kadar eskiden olduğu gibi aktif bir şekilde yürütülmüyor olsa da, bu isimler özellikle gençler için birer başvuru kaynağı, birer tecrübe limanıydı.
Gidenler, Türkiye'de bilhassa 1980-2000 arasında oldukça canlı bir şekilde hissedilen İslami çalışmalara dair tecrübe, anı ve birikimlerini de beraberlerinde götürdüler. Bu şahısların aramızdan ayrılmasıyla, söz konusu tecrübe günden güne daha soyut bir anı halini almakta.
Zorluğun ve yokluğun zirve yaptığı günleri bilen bu kişiler, zorluğu ve yokluğu hiç görmemiş genç nesiller için gerçek birer vesika niteliğindeydi. Artık gençlerin, yeni çalışmaların tohumlarını yeşertmek için onlarla dayanışmak, tecrübe ve birikimlerinden istifade etmek imkanı kalmadı.
***
Gidenler ve kalanlar göz önüne alındığında, gelmesi muhtemel olan yeni zorluk ve yokluk günlerinde genç nesle tecrübe sağlayacak kimselerin göçüp gitmesinin vahameti daha da anlaşılır hal alıyor.
Tecrübeye en çok muhtaç olunan böyle bir geçiş döneminde, tecrübe sahiplerinden mahrum kalacak olmak, ilahi takdirin bir tecellisi olsa gerek.
Aşina sularda ve fırtınasız günlerde hiçbir kaptana kılavuz gerekmez. Ancak meçhul ve fırtınalı denizlere yelken açmanın kaçınılmaz olduğu bir düzlemde, gidenlerin nasıl bir ağırlığa sahip olduğunu çok daha iyi fark edeceğimiz kanaatindeyim.
Gidenlere rahmet, kalanlara sabır ve selamet temennisiyle...
Bu yazıda yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.